sene 2017 falan. türkiyenin en büyük 1-2 e-ticaret firmasından birinin çağrı merkezinde çalışıyorum.
-işimde baya iyiyim.kendi işimin dışındaki departmanlara bile yardım ediyorum.fakat çok yavşak bir ortamdı. 200-300 kişinin çalıştıgı,üniversite kampüsü gibi,kimin eli kimin cebinde,kim kiminle sevişiyor böyle bir ortam. çalışan yaş ortalaması 18-22. bende o zamanlar 27 yaşındayım.neyse 6.ayın sonunda anladım ki burası uzun vadede çalışılacak bir yer değil.1-2 sene veriyorum kendime müdür olamazsam(takım lideri,operasyon yöneticisi) giderim diyordum.
-neyse gel zaman git zaman 6 tane takım liderimiz vardı hepsi bana hasta. operasyon yöneticisi kimseyle sohbet etmez beni alır kahve içmeye götürürdü. çok tutulan bir elemandım.gün geldi takım lideri seçmeleri açıldı. mail geldi. 3 tane takım lideri yani müdürvari kişi seçilecek.
-100 kişi başvurdu.türlü elemelerden geçe geçe finale 6 kişi kaldık. tüm müdürlerin ağzında şu cümle '' porsuk kesin olacak ama diğer 2 kişi acaba kim olur''
-ben de sorardım şunlar şunlar olamaz mı diye. derlerdi ki;
+ay o hayatta olamaz kafası çalışmıyo.
+ay şu kız hayatta olamaz çok aşko kuşko.
+ay şu kız olamaz çok prenses.en ufak zorlukta ağlar.
+ay öbür çocuk olmaz altındaki personele laf geçiremez.
+zaten operasyon yöneticisi son kararı verirken bize danışacak.biz seni kesin yapacağız da diğer 2 kişi kimi seçeceğiz bilmiyoruz.
-aradan geçti 1-2 hafta sonuçlar mail olarak tüm operasyona geldi.takım lideri seçilen 3 kişi '' aşko kuşko,prenses,kafası çalışmayan'' üçlü seçildi.
-yerimden kalktım.seçilen arkadaşlarıma sarıldım kutladım eve gittim.1 gün sonra istifa ettim.