Sistem ajanlarına bir diğer örnekte sizleri keklemek için bir çok rolü adeta bir aktör gibi oynuyor oluşlarıdır. Sen kendini akıllı sanarak ben solcuyum, sağcı, dinci, globalci, merkezci, şuncuyum buncuyum diyorsun, arka planda sana ''cambaza bak'' çekip usul usul kekliyorlar seni. Hepsi mason.
Unutulmaması gereken en önemli nokta: Hepsinin aynı kültün şaklabanları (mason artığı) oluşu ve ''Tartışmanın iki tarafını da yönlendirdikleridir.''
Dinciyi de, bilimciyi de, sağı da ve solu da yada gündemde adı duyulmuş her türlü oluşumu ajanlarıyla(kült üyeleri) ile kontrol ediyor oluşlarıdır. Birbirlerinden farklı gibi görünen bu yapılar, sahne arkasından aynı şaklabanlar tarafından kontrol edilmektedir. Kontrol edemediklerine medyada veya gündemde yer vermiyorlar zaten yani adlarını duyacak kadar reklamını yapmıyorlar.
Kısaca kendi kültlerindeki elemanları, dünyadaki ülkelere başkan, bakan, medya patronu yapıp veya karar verme mekanizmalarına yerleştirip, o halkları sahne arkasından kontrol ve manipule ederken, aynı zamanda devamlı sizlere psikolojik operasyon çekiyorlar. Bu konuda yakın geçmişte tek bir istisna vardır, o da mason localarını yasaklayan ve bu şaklabanları buradan süren Atatürk'tür. istisnalar bu sistemde her zaman mevcut olsa da genel görüntü bundan ibarettir.
Bu sadece türkiye için örnek olsa da bu kekleme yöntemini dünyanın her yerinde uyguluyorlar. Sosyal medyada birbirleriyle siyaset, bilim, felsefe, din tartışan popüler zırzop youtube'culara kadar bu işin içindeler.
Bu kısım realite ajanlarının yüzeysel kısmıdır. Daha ortadaki tiyatroya bile uyanmamış olanlar için faydalıdır sadece. Normalde çok basit ve ortada olsa da hiçbir şeyin farkında olmayan insan sayısı çok fazla.
Realite ajanlarının derin kısmı da Genel tiyatroya uyanmış ve ortada bir şaklabanlık döndüğünün farkında olanları keklemek için ortada olan tiplerdir. Eğer siz çoğunluğa yedirilen tiyatroya uyandıysanız yani artık bazı basit şeylerin farkındaysanız, sizleri ikinci katmanda keklemek için beklerler. Bu tipler o yüzden kalabalıklara yedirilen ana akım zırvalardan bahsetmezler çünkü o bilgiyi araştıranların veya o içerikle ilgilenenlerin zaten genel tiyatroya uyanmış olduğunu bilirler.
Bu mini ajanların avrupa ve amerika'da bir çoğu ex aktör, bildiğin devlet ajanı ve benzer şarlatanlardan oluşur. Yabancı olarak bu tiplere ''shill'' dense de bunlar da tamamen mason artığıdır. (kısaca kült, tarikat üyesi tipik bir puşt. sistemin ayakçıları)
Genel tiyatroya uyandıysanız ve araştırmaya fırsatınız olursa eğer buradaki olayın ruhsal olduğunu artık anlamaya başlarsınız ve o konuda da sizleri yine keklemek için bir çok realite ajanı yerleştirmişlerdir. Bir çoğu anlattıklarından bir çoğu da gösterdiklerinden yine kendini ele verir. Birbirleriyle sembollerle ve işaretlerle iletişim kurarlar ki, ilk bakışta ortalama bir tip onları tanımasın ama aynı kültün üyeleri, o kişiyi bilsin diye. (tek gözü kapalı poz verenler, altı işareti atanlar, 33 sinyali yapan puştlar gibi. Bir bakıma sizle dalga geçerken, aslında nasıl bir soytarı olduklarını da açık açık söylerler) Kısaca kendinize çoban ve idol aradığınız sürece sizleri sürecek bir soytarıyı illaki oraya yerleştirmişler.
Yapmanız gereken şey, bu realitede asıl meselenin ruhsal olarak uyanmak olduğunu anlamak ve seri bir şekilde farkındalık kazanmanızdır. Ondan sonrasını daima kritik düşünürek ve daima içsel ve dışsal olarak sorgulayarak ve arayarak bulacaksınız.
Birçok kişi bu noktaya ulaşamaz veya bunu denemez bile. Kalabalıkların gerçek veya doğru olarak kabul ettiği standart bakış açısı içinde olmanın verdiği rahatlıktan çıkıp, ekranlardan veya çevresi tarafından sunulan realite dışına adım atabilmek, kendisine kodlananın dışında düşünebilmek ona gereksiz ve sıkıcı bir hareket olarak gelir. Hangi veya ne tür bir kalabalık olduğu önemli değil, herhangi bir grup içinde olduğu sürece rahattır ve bunca kişi yanılıyor olamaz diye düşünür. Kalabalıkların ne kadar saftirik, ne kadar çabuk kandırıldığını bilenler bile bu şekilde hareket etmekten kendini kolayca alamaz. ''