en son is yerinde molada hep beraber dısarda oturuyorduk.
sarkılar calıyorlardı telefonda. benden istek parca istediler, sen esittir ben-toygar ısıklı ve araf-ebru gundes istedim.
ben ofise sabah gelip muthis bir enerjiyle gunaydın diyen o tipim:) gun icinde de hep guleryuzluyumdur, gulerim, guldururum isyerinde.
kızlardan biri dedi ki: -senin gibi neseli birinin boyle huzunlu parcalar istemesine cok sasırdım.
kendimi bildim bileli boyleyim.
cogunlukla neseli ama bazen cok cok melankolik.
bir tarafım el cırpa cırpa papara papara diye sarkılar soylemek istiyor, her gun dogan gunesi neseyle selamlamak huzurla batırmak ve arada mucizevi seyler yasamak ve yasatmak; diger tarafım hayattan bezmis ve yorgun, hayalkırıklıklarından bir nehir, hicbir sey istemiyor, oyle bıkmıs, agzını bıcak acmıyor ve hep ölmek istiyor.
daha evvelini hatırlamayacak kadar uzun suredir boyleyim. belki 20 senedir.
benimle ahbaplık edecekseniz, buna alıssanız iyi edersiniz;)