"tusu sadece tus çalışan anlayabilir" sözünden hareketle ortaya çıkmış bu durumu anlayabiliriz.
biraz daha açacak olursak;
gün geçtikçe sağlık ortamındaki olumsuz gelişmelerin bir yansımasıdır dolaylı da olsa.
okulu bitirince tıp fakültesi öğrencisi mezun olabilir ancak diplomasını alamaz. çünkü diplomasına bakanlık el koymuştur. önce mecburi hizmete gitmesi istenir ve ataması yapılır. bu atama için çoğu durumda tus dikkate de alınmaz. "ee canım gidiversin o zaman" demek sadece işin kolayına kaçmaktır.
atama ile gidilmesi muhtemel yerlerde bir çok imkansızlık mevcuttur. ama bu söylediklerimin tıp fakültesi öğrencisine etkisi dolaylıdır.
tıp öğrencisi artık tus sınavının zorluğu ve rekabet ortamının dozunun çığrından çıkması ile 3. hatta 4. sınıftan itibaren tus'a hazırlanmaktadır. dersanelere gidilmekte ve çok yüksek paralar ödenmektedir. bunca yıllık gayretinin emeğini almak isteyen bu öğrenci aile baskısı, toplum baskısı, çevre baskısı ile fazla çalışmaya odaklanır. tabi öss'de ilk 2500'e girmiş bu kişinin başarısızlığa tahammül eşiği de düşüktür.
ne yazık ki bugün bir çok doktor adayı insan uzmanlık sınavı uğruna kendi sağlığından olmuştur. bir çoğu antidepresan kullanmakta, bazılarının yolu psikiyatri servislerinden geçmekte, bu örnekte olduğu gibi immobilizasyon (hareketsizlik) yüzünden şişmanlamakta veya pulmoner emboli ile hayatını dahi kaybedebilmektedir. 2008 eylül tus'undan önce de yine anı şekilde bir tıpçı daha hayatını kaybetmişti, yine cerrahpaşa'da.
velhasıl;
ister başarı hırsı deyin,
ister aile hekimliğine bağlı sözleşmeli çalışma dayatmasından kurtulmak için deyin,
ister para hırsı deyin,
ister akademik kariyer deyin,
ister daha iyi çalışma koşulları istemek deyin,
isterseniz salaklık deyin.
söyleyeceğiniz hiçbir şey bu insanı değerlendirmek veya yargılamak için yeterli olmayacaktır. gençliğinin birçok yılını bu mesleğe feda etmiş bir insan gözüyle bakıldığında daha iyi gözünüzde canlanabilir.
insan hayatını kurtarmak veya iyileştirmek için çabalayan, özveri gösteren onca insanın geçtiği bir yoldur aslında bu.
başta da dediğim gibi "tusu sadece tus çalışan anlayabilir." *