deist olan zekeriya er razi'nin fikridir. aslında bu tür düşünürler/filozoflar dinden birazcık etkilenmişlerdir. dinin etkisinin olmadığını söylemek imkansız çünkü zekeriya, islam dünyasının en güçlü zamanlarında yaşıyordu. etrafında dini savunan çok güçlü kelamcı, fıkıhçı ordusu vardı. onlarla sürekli mücadele etmiş, hepsine karşı kitaplar yazmış -her ne kadar çoğu kitabı yok edilmiş olsa bile en azından kitapların adını biliyoruz- ve düşüncelerini savunmuştur.
dini eleştirisinin temelinde peygamberlik ve vahiy vardır. özellikle vahiy meselesine kafayı çok takmıştır. bir insan durduk yere oradan buradan vahiy alarak bilgi elde edemez ve bu bilgi ile topluma/insanlara yön veremez... diye düşünür. bunun nedeni ona göre tamamen bilimseldir. yani insanın biyolojik yapısıyla alakalıdır. bir insan doğar büyür gelişir. bu biyolojik gelişimle eş zamanlı giden zihinsel gelişimi vardır. yani insan bilgiyi yavaş yavaş, tedricen elde eder. önce okuma yazma, sonra daha ileri seviyede okumalar ve araştırmalar yapma. burada zekeriya kendisinden örnek verir. kimya (asıl mesleği kimyagerliktir, sonradan gözleri kimya deneyleriyle kör olma seviyesine gelince tıbba geçmiştir, çünkü gözlerini iyileştirecek kalitede bir doktor bulamamış, ulan ben kendi işimi kendim hallederim diye düşünüp (acaba koç burcu muydu ahahahh) tıbba el atmıştır) ve tıp bilgisini elde etmek için 25 yıl boyunca gece gündüz çalışarak bilgi elde ettiğini, alanıyla ilgili bir kitap bulabilmek için şehir şehir gezdiğini anlatır. kendisi bu kadar emek verdiği halde bir peygamber -peygamber olduğunu iddia eden mistik tasavvufçuları da içine dahil eder- durduk yere bilgi elde ettiklerini söylemesi gerçek dışıdır, kabul edilemezdir. böyle bir yol açılırsa vahiy ve dolayısıyla mistik bilgi yolu (gnostik/ilhami yol) bunu doğrulayacak akli kriterden yoksun kalırız. böyle bir tecrübe ancak kendi kendisini doğrulamaktadır, o nedenle akli ölçülere uymaz, aklen ve bilimsel açıdan kabul edilemez. ona göre elbette tanrı vardır (canlılığın kaynağının madde dışında bir şey olması gerektiğini düşünür, çünkü bir taş yıllarca suyun içinde kalsa bile canlılık kazanamaz) fakat vahiy veya ilham türü tecrübeler ve vahyin iddia ettiği doğa yasalarını yok sayan mucize yoktur. sihirbaz tanrı yoktur, akla uygun bir tanrı vardır. bu yönüyle zekeriya, tıpkı antik yunan filozoflarının tanrı anlayışını (tanrı=logos) kabul etmiş olmaktadır.