karın ağrısıyla acile giden kardeşime "akşam saatlerinde doktor yok" diyerek serum takıp göndermişler. çocuk tüm gece odada kıvrandıktan sonra sabaha karşı hastaneye kaldırmak zorunda kaldık.
apar topar apandisiti alındı...
maddi gelir anlamında kendilerini yeterli görmüyorlar diye (hangimiz yeterli görüyoruz ki?) hastaları azarlıyor, bağırıyor, ilgilenmiyor ya da geçiştiriyorlar. hastalardan biri geri tepki gösterince de kırmızı kod verip güvenlik çağırıyorlar.
Hem kendileri mutsuzlar, hem de hastaları tedavi etmede yetersiz.
2022 yılının kasım ayında kalp çarpıntısı sorunuyla kardiyolojiye gittim. doktor olacak kız (26-27 yaşlarında biriydi) "tüm hastalar hep bana geliyo ya" dedi gülerek.
Sorun nezaket sorunundan çok, toplumsal bir çöküş gibi. tüm kadrolar sıfırlanmadan bu ülke değişmez. bu değişim de tayyip erdoğan'dan tabana doğru olmalı.