devrim devrim diye nicesine sarılan, nicesine destek verip bu yolda harap bitap düşen komünistin velev ki devrimi gerçekleştirdikten sonraki halet-i ruhiyesidir.
varsayasarsak; -ki varsayımı bile heyecan yarattı sende kabul et-
devrim olmuş ülkeye komünizm rejimi gelmiştir.
artık miting yapılamayacaktır. polise taş atılamayacak, polisten biber gazı yenmeyecektir.
bu neden dolayıdır ki artık topluca dolaşmanın, evlerde pankart hazırlamanın bir anlamı kalmayacaktır.
yine bu nedenledir ki evlerde devrim türküleri söylenmeyecek, ağıtlar yakılamayacaktır. ajitasyon yapılacak bir şey de kalmamıştır.
bir süre sonra ortalama bir komünistin canı çok sıkılacaktır hayattan.
sözlüklerde yazar olunmayacak, internet devletin eline geçecek ve sıraya girip kayıt yaptırılarak bağlanma işlemi yapılacaktır.
ilk 7 günkü coşku, kutlamalar 8.ci günden itibaren yerini yeni bir sistem için ayaklanmaya bırakacak, komünistler bu sefer de başka bir şey için savaşmaya! başlayacaklardır.
ellerinden evlerinin, arabalarının, arsalarının, paralarının alınmasına hiddetlenen komünistler devlet kurumlarını basarak sahibi oldukları şeyi tekrar isteyeceklerdir.
ve sonunda anlayacaklardır ki uğruna savaştıkları şeyin ne bir sistem ne de ülke çıkarı olduğunu. sadece ve sadece her şeyin kendilerindeki eylem, hareket güdülerinden kaynaklandığını... eylem' duygusuna olan aşkı.. yani ben'i, toplum'u değil...