benim en buyuk sıkıntım basıma gelen seylerin tesaduf oldugunu dusunmek yerine bana kasten yapıldıgına inanmak. bunu yıllardır daha ust bir farkındalık duzeyine ceviremiyorum.
velhasılı bir gun taksiye bindim. yolu tarif ediyorum. kurt genc bir cocuk taksici. sag don diyorum, sola donuyor, suradan git diyorum, anlamamazlıga geliyor. o kadar sinirlendim ki bi anda. biraz dikkatli dinlesen dedim sert bir sekilde. bana dedi ki "bana kurt oldugum icin kotu davranıyorsunuz." yanlıs yorumluyorsunuz beni, kaba davranmak istemedim, bir an sinirlendim, kusura bakmayın dedim sonra.
velhasılı birkac hafta sonra taksiye bindim. genc turk bir cocuk. o da dinlemiyor. asık mıdır nedir. suraya gidicez, su yoldan diyorum, kafasına gore bi seyler yapıyor filan. birden sinirlendim. sert cıkıstım.
velhasılı ben birine kurt veya turk oldugu icin ters davranmıyorum, beni iplemeyip dinlemedigi icin sinirleniyorum gordugunuz uzere.
ama kurtler kimi zaman her yasadıkları gunluk negatif seyi kurtluklerine yoruyor, bu onyargı iste mesela, kaldı ki ben kurtleri gereckten severim, oyle insanları ayrıstıran bir kafam yoktur.
velhasılı bir kadın var diyelim. ya da bir adam. o adam ya da kadın sizi burnunuz buyuk oldugu icin, eliniz kucuk oldugu icin, gobeginiz tombik oldugu icin, cv niz cok şık olmadıgı icin filan istemiyor degil cogunlukla. bunlar sizin kendinize dair onyargılarınız. neden istemedigini de kendiniz bulun;)