kargalar bokunu yemeden ütülü pantolonunun derdine düşüp sonrasında kazandığı para ile övünen insan ruh hastasıdır. senin hayatın o ütünün çizgisine fahişe olmuş olsun sen kartvizitindeki harflerle övün. sanırım derenin diğer tarafındayım ben. insanın kendisine edebileceği en büyük küfür bu... ötesi yok. gençken, daha doğrusu ütülü gömleklerin, dirsekleri aşınmış ceketlerin kölesi olmadan dünyayı değiştirmek için can atmak mı övülecek? hadi ama... karşınızdakiler sığır değil, bunu bile unutturuyor demek.
bir de bir keresinde çok ağlamıştım. neden ağladığım o an da şimdi de umurumda değil. yaşım da şimdikinden küçüktü. hatırladığım tek şey ağladığım ve dışarıda yağmurun falan yağmadığıydı. gördünüz ya ağlamamı ilginçleştirecek bir detay bile olmadan ağlamıştım. işin acısı dışarıdaki hava hoşuma gider miydi, karnım aç mıydı onları da hatırlamıyorum. ağlamam bile sıradan, çökmüş, çözülmüş, çözümlenmemiş... ondan sonra birileri çıkıp nasıl ağladığını betimleyip bununla övünecek ha? bu da bana göre değil. sığırlar için ensantaneler part2.
cino denen çikolatayı hiç sevmedim, hayatımda iz bıraktı diyebileceğim, beynimden kasıklarıma beni esir aldı diyebileceğim bir kadın da olmadı. insanın sıçacak bir klozet bulması güzel şey. geriye kalan şeyler ağlarkenki detaylar gibi. hatırlamaya, önemsemeye değecek şeyler değil bence. ara ara insanların bana küfür ettiğini, aşağılamaya çalıştığını fark ettim. kafamı diğer tarafa çevirecek kadar bile önemseyemedim onları. onlar sinirleri ile imtihan edilen zavallı organizmalardı. bu yüzden ağlayan birini görünce izlerim... eğer bir gün sorarsa ona çevresindeki detayları söyleyebilmek için belki. yağmur yağıyor muydu diye sorarsa evet derim. bu kadar da iyiyim.
sokakta kalmak aşık olmak gibiydi. etrafımdan geçen insanları bir süre sonra saymayı bırakmıştım. ikisi de kanımı iç organlarıma çekiyordu. kuşlara yem atan insanları sevemedim bir de cinoyu işte. en büyük göt oluşum ise "öyle ya da böyle yanındayım" diyen o kadına dairdi. öyle ya da böyle yanımda olması... 'öyle' yanımda olması güzel olurdu. diğer türlü sokakta yattığım o gece etrafımdan geçenler kadar yanımda olabilirdi. anlatamadım ona. büyük bir travma ha? bu da övünülecek bir şey değil... size söyledim, ben sapık, ruh hastası bir serseri olabilirim. olmadığım tek şey bir sığır...