2.5 sene ara verdikten sonra Tarım ve Orman Bakanlığı, kapsamlı bir rapor hazırladı ve Türkiye'nin 81 ilinde taklit ve tağşiş ürünler yapan firmaları 2 ekim de tek tek açıkladı. Fakat açıklananlardan ziyade açıklanmayan bir firma vardı.
firma domuz eti kullandığını, mahkeme kararıyla isminin bakanlığın taklit ve tağşiş listesinde yayınlanmasını engellemiş.
ismi açıklanmayan bu firma nedeniyle çoğu köftecinin zan altında kalması siyasetçileri de harekete geçirdi. Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül en kısa sürede bu firmanın açıklanmasını istedi. Aksi durumda kendisinin açıklayacağını söyledi.
bu açıklanmayan firma meşhur köftecilerden olan ve ülke geneline yayılmış şubeleri olan bu firmanın iki şubesinden alınan et örneklerinde domuz eti çıktı.
ürünlerinde domuz eti çıkması ilk vakaları değildi.
daha önce de ürünlerinde domuz eti çıkmıştı.
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın daha önceki yıllarda yayınladığı taklit ve tağşiş ürünlerde köfteci "...." markasıyla faaliyet gösteren şirketin domuz eti kullanıldığına rastlanmıştı. Ancak ünlü restoran konuyla ilgili, yağların tedarik edildiği firmanın domuz eti kullandığını, basit olarak örneklemek gerekirse "biz değil, tedarikçiler kullanıyor. biz de onlardan ürün alıyoruz" diye durumu açıklamıştı.
adı ne olursa olsun, eğer meşhur markalar masum ise...
bu tedarikçiler kim, kullandıkları domuz etleri nerelere kimlere veriliyor?
neden bu anlı şanlı firmalar çıkıp tedarikçileri hakkında şikayetçi olacağına, dava açacağına, basın açıklaması yapıp "bu tedarikçi domuz eti kullanıp markamıza maddi manevi zarar verdi" diyeceğine gidip siyaset, idareyi arkasına alıp sağlıksız ve katkılı ürünleri için haber yapılmasını, isminin geçmesini, bakanlığın listesinden çıkacak kadar siyasi desteği nasıl kullanır?
gerçekten zekamızla dalga geçiyorlar.
hele ki birileri "bana ne domuz eti varsa, benim için sorun yok" yaklaşımında tüm ahlak ve etik değerleri ret eder vaziyette.