Uzun zamandır tek çalışıyorum. Müdürüm uzaktan çalıştığı için bana sadece yapılacak işleri söyleyip şu güne kadar diyordu. E tabii bu geniş alan ve konfor hem işime geliyordu hem de rahat çalışmamı sağlıyordu. Konfor alanım o kadar yalnızlık olmuştu ki öğle yemeğini bile tek başıma yeyip takılıyordum kendi kendime. (Asosyal birisi değilim, sadece yemek yerken konuşmayı sevmem.)
Akşamları canın istediğinde çık, arkadaşlarla takıl. Gel eve kendin için zaman harca, keyif al. Yat kalk işe git. Monoton gibi görünse de aslında keyifli ve bol aksiyonlu.
Neyse gel gelelim bu haftaya. Yeni birisi başladı, 2 kişiyiz artık. Dünya iyisi birisi, belli. Kendisinden de öğreneceğim çok şey vardır elbet. Fakat 2 gündür konfor alanımın dağılmış olması rahatsız ediyor beni. Sabah geliyorum günaydın fasılları falan 5 dakika yeterli benim için. Ki sabahları aşırı agresif oluyorum. Geçiyorum yerime açıyorum bilgisayarı işe başlıyorum, yandan bir his geliyor. Konuşmak tanımak için hevesli bir insan. Ben her şeyi anında tüketen bir insan değilim. Zamana yayılmalı her şey ve iş arkadaşlığının bir sınırı olmalı. Ama o kadar candan birisi ki kendimi yabani hissediyorum. Bana sormak istediği çok şey var hissediyorum, benim soracağım bir şey yok. Zamanla öğrenirim rahatlığına sahibim. Kişisel alanım daraldı, yemeği beraber yiyoruz, yemek sonrası beraber oturuyoruz. Bunlar benim için şimdilik kişisel alanıma müdahaleden ötesi değil. Alışmakta çok zorlanacağım bariz ve bu süreçte tavırlarımı kestiremiyorum. Umarım kimseyi kırmadan atlatabiliriz.