arkadaşlığın bir üstü sevgililiğin bir altı

entry245 galeri
    243.
  1. 16-Arkadaslıgın bir üstü sevgililiğin bir altı

    Bana itu sözlükten her gun mesaj atmaya başladı. Ben cevap vermiyordum. Bu böyle 5 ay surdu. Bir gun cevap yazdım: -Sen neden bana kafayı taktın?:)
    Böyle konuşmaya başladık. Birkac ay mesajlaştık ve telefonla konuştuk. Sonra ilk buluşma gerçekleşti:

    ilk buluşma:
    ben once gitmistim. erkekleri bekletmeyi sevmem, geriyor beni bekletmek, bencillik gibi geliyor, o yuzden genelde ilk giderim.
    karakoy de gumruk diye bir cafeye oturdum. bildigimden degil ha. oraya oturmamın sebebi kediler uyukluyordu koltuklarda ve jazz calıyordu. jazz calan ve kedilerin huzurla uyukladıgı bir mekan kotu olamaz diye dusundum:) velhasılı yol kenarındaki sandalye masaların birinde turk kahvemi icerken beklemeye basladım. sanırım yarım saat sonra uzun saclı -saclarını toplamıs-, su yesili keten gomlekli, bej uzun pantolonlu bir yakısıklı bisiklet ustunden bana merhaba dedi. icimden dedim ki "aman allahım ne kadar yakısıklı". bana gonderdigi fotograflarda bildigin cirkindi, hatta kendi kendime demistim ki bulusmadan demek ki gulmekicinyaratılmıs bir erkegin ruhunu sevince ne kadar yakısıklı oldugu muhim olmuyormus.
    velhasılı beni aldı, sohbet ede ede baska bir mekana goturdu.
    orda centilmen bir sekilde iki filtre kahve, bir elmalı turta alıp geldi masaya.
    ve konusmaya basladık. heralde aralıksız bir 3-4 saat konustuk.
    benim soyle bir olayım var. cift kisilikli bi insanım. cok agırbaslı, cok utangac bir tarafım vardır gunluk hayatta. ama sozluk ortamlarında makara, kukara, rahat bir insana donusurum ve insanlarla rahat konusurum. gunluk hayatımda ise yıllardır tanıdıgım kankalarıma bile siz diyebiliyorum. velhasılı ben sozlukten tanısmanın ozguveniyle makara, kukara rahat rahat yardırdım. bazen ciddi konular bazen geyik konular konustuk. 3-4 saatin sonunda daha da otururdum da simdi ilk gunden begendigimi bu kadar belli etmeyeyim dedim, musade istedim. beni sirkeci garına kadar yuruyerek bıraktı centilmenim. yolda bi sıra koluma girdi, bi sıra kolumu cimcikledi. ben insanlara cok zor alısırım ve normalde en baslarda boyle laubali tutumlar beni cok rahatsız eder henuz alısmadıgımdan. ama garip bi sekilde hic rahatsız olmadım. bazen bu bana oluyor. yeni tanıstıgım biri cok uzun zamandır tanıyormusum gibi tanıdık geliyor.
    sonra bana sarıldı ve ben marmaray a bindim.
    cok tatlı bir ilk bulusmaydı.

    ikinci buluşma:
    biz fındıklı da elif cafe de bulusmustuk.
    ben her zamanki gibi once gitmistim.
    o gayrettepe den bsikletle ucarak gelmisti benim ulastıgımı duyunca. ihih.
    oturduk kahve sohbet. bir iki saat oturduk orda. aksam saatleriydi.

    sonra beni tramwaya bırakmıstı. veda ederken sarıldı, sarıldı, bırakmadı. "su an goguslerin bana degiyor" dedi, icim gıcıklandı, cok utandım, yuzum kıpkırmızı tramwaya bindim.
    Ucuncu buluşma:
    biz cengelkoy de cınaraltı nda bulusmustuk. tost yemistik, cay icmistik. sohbet muhabbet. kakara kikiri. o kadar tatlıydı ki.. hesabı ben odicem diye tutturdu, bu kısmını iyyi hatırlamıyorum. geriye donseydim buna izin vermezdim. zaten parası yok, niye musade ediyorsun gulmekicinyaratilmis? neyse.
    sonra motora binmistik. bogazda yan yana otura otura maanzarayı izlemistik. o kadar romantikti ki..
    ardından uskudara gecmistik. ingrad bergman nın varoluscu bir oyunu. salona kadar uskudar da sohbet ede ede yurumustuk.
    ona demistim ki bu oyun normalde benim canımı acıtırdı, sen yanımda oldugun icin hic canım yanmadı:)
    ve uskudar da sarılmıs, ayrılmıstık evlere dagılmak uzere.

    ruya gibi bi gundu..

    ilk sevişme:

    bunu burada anlatmamı beklemiyorsunuz heralde.. tek soyleyebilecegim:
    -ruya gibiydi..

    asık oldugun insanla sevismek cennete gitmek ve geri gelmek gibidir. en guzel kısmına gelince, hala hayattasındır.
    bicential man

    ikinci sevisme:

    aslında ikinci sevismeler hep ilk sevismelerden daha iyi olur. cunku daha cok tanımaya baslamıssındır, daha cok sahiplenmissindir.

    bizde oyle olmadı. ilk sevisme on senelik kocamla sevisiyor gibiydi zaten, ikinci sevismede de aynı tutku, guzellik devam etti.
    Ayrılık:
    Biraz mesajlar geldi gitti. Biraz telefonlar edildi. Böyle de birkaç ay geçti. Sonra gitmek istedi. Ozgur her kuş gibi..

    "bir gun yolda yururken bir sarkı duydum.
    kalbim acıdı.
    bu kadar.."
    umay umay
    1 ...
bu entry yorumlara kapalı.
© 2025 uludağ sözlük