daha önce de benzer şeyler yazdım ama bizim muhalif kesim hem okumaktan hem idrakten biraz uzak bir kitle. partilere oy vermek kişinin kendi öncelikleri ile alakalıdır. bakın çok basit, herkesin kendi öncelikleri ve değer yargıları var. bir de işin içine sizin oy vermeyi seçtiğiniz parti haricindeki diğer partilerin sizde yarattıkları algılar var. bu da kişiden kişiye değişir. diğer partiler kendilerini inandırıcı kılamıyorlarsa bu sizin değil o partilerin suçu. ben bütün partilere bu açıdan yaklaşırım.
muhalefetin inandırıcılığı sülün osmanla yarışır durumda ise bunun kabahati ni akp seçmeninde aramak abesle iştigaldir.
örneklendirelim efendim.
iki seçimden önce de muhalefetin en büyük argümanı "bu son seçim" di. her ne hikmetse seçimler bitmedi ve yapılmaya devam ediyor. ne genel seçim sekteye uğradı ne yerel seçim.
"türkiyede kadınlar sokaklara çıkamayacak" denildi. hatta menapoz abla tv lerde "ben bir erkeğin ikinci karısı olmak istemiyorum" bile dedi. daha bu sene askeri okulları n birincileri hep kadınlar oldu. tarihte ilktir bu ha. hilafet getirecekler denildi 20 senedir. bakıyorum en ufak işaret bile yok. "togg otomobiller italyadan gemi ile geliyor burada üretim yok" denildi, her gün sokaklarda geziyor bu otomobil. bu ve benzeri çok fazla argüman üretildi.
ha bir de şu var aziz gençler. bir partinin seçmenine hakaret ederek o kitleden oy alabileceğinizi zannediyorsanız yanılıyorsunuz.
eş dost akraba atamalarından rahatsız olan muhalefet "ki bence son derece haklı" yerel seçimlerin ertesi günü bu eş dost kayırma işinin suyunu çıkardı. işi o kadar abarttılar ki bir hafta sonra Özgür bey uyarı yayınlamak zorunda kaldı. ömründe Ankarayı görmeyen karamanlı adamlar belediye başkan yardımcısı, daire başkanı, genel müdür yapldı. demek ki ellerinde fırsat yokmuş da o yüzden bu gayri ciddi atamalara kızıyorlarmış. ilk fırsatta mal bulmuş mağrubi gibi saldırdılar...
dağınık yazıyorum çünkü canım sıkkın. okuyana eyvallah diyelim.