orta yunanca “souvla” (σούβλα; “şiş”) sözcüğünden gelir.
klasik olarak tzatziki (cacıki), marul, domates, zeytinyağında pişirilmiş patates, soğan ve şişte ızgara edilmiş, yaygın olarak domuz, tavuk ve kuzu gibi et parçalarının gyros da denilen yağlı bir pide ekmeğine sarılmak suretiyle hazırlanıp servis edilen popüler bir yunan yemeği.
geleneksel olarak yalnızca souvlaki satan tavernalarda tüketilirse, orijinali yenmiş olur. şayet daha merkezî tavernalara gidilirse, gereksiz şekilde en az üç veya dört kat daha pahalı olan ve içi et dolu bir tabakta yemek durumunda kalınabilir. tıpkı türkiye'de bir büfeden döner alıp elde yemek ile bir restoranda tabakta döner yemek gibi bir farktır bu.
hızlı hazırlanan, elde yenebilir, yani alınıp taşınabilir bir yiyecek olduğundan “sokak lezzeti” de denebilir. ayrıca, evlerde de yapıldığı olur. hemen hemen her semtte iyi yapan mekânlar bulunabilmekle birlikte siz onu unutsanız da yolda yürürken kokusuyla sık sık kendini hatırlatır.
bu leziz yiyecek, hem ucuzdur hem de porsiyonu birhayli büyük olur. hâliyle çok doyurucudur. yendikten sonra genellikle tüm gün mideye lokma girmez.
et, evvelden, zeytinyağı, limon suyu, sarımsak ve kekik ile marine edilir. ızgarada yanmalarını önlemek için etler suya batırılıp çıkarılır, ardından et küpleri şişlere geçirilerek ızgarada pişirilmeye başlanır.
bunun erbâbı olan mekân, 40'lı yıllardan beri dede kosta tarafından pişirilen ve kendi adını taşıyan atina'nın merkezindeki aya irini meydanında meskûn tavernadır.