aslında insan ölmek için geliyor hayata,
doğduğun anda başlıyorsun ölmeye doğru adımlamaya,
sonra ilk adım
ilk kelime
çoçuk dünyasının bir bireyi olarak oyun, oyun, oyun
okul başlar ve bitmez bu topraklarda sadece okul olsa
bi de sınav denilen bi zehir var kana karışan.
tam okul sınav zehirinden arındırınca
hormonlar başlar oynamaya
bacak arasında anlık keyiflerinde arasında kayar gidersin
dost bulursun ayağına takılırsa
para kazanman lazım diye kandırılınca
anlarsın hiç bir zaman para kazanamayacağını
sonra hadi ler başlar
sırf başkasının hadileri için tercihler yaparsın
karşı cinsi tercih edip bi çatı kurmaya debelenmek ile geçen zamanı fark edince
silkerim böyle işi dersin
tam o evrede sana bağlı bi çift göz açar dünyaya gözlerini
ona bağlanırsın asla kopmamacasına
onu büyütme telaşı sırasında
kaçan hayatını kovalarsın
kovaladıkça kaçan hayat sana hep bi eksiklik hissettirir
sen o eksikliğin nerede olduğunu bulana kadar
kimi senin bacak aranı
kimi senin cüzdanını alır
bunları alsa iyi daha azılıları ruhunu alır
hatta şansın yoksa bedenini bile senden alırlar...
ve sen bunu bilmezsin...
bilemezsin.
ölen öldüğünü bilmez ki !!!!