Niki Lauda, tam adıyla Andreas Nikolaus Lauda, 22 Şubat 1949'da Avusturya'da doğmuş olan, Formula 1 tarihinin en tanınmış ve saygıdeğer isimlerinden biridir. Üç kez Formula 1 Dünya Şampiyonu olan Lauda, pistlerdeki başarısının yanı sıra, 1976'da geçirdiği korkunç kazadan sonra gösterdiği inanılmaz direnç ve geri dönüşüyle de tanınır.
Lauda, yarış kariyerine 1968'de küçük yarış serilerinde başladı. Ailesi, onun motor sporları kariyerini desteklemiyordu, bu nedenle finansal zorluklarla karşı karşıya kaldı. Ancak Lauda, yeteneği ve kararlılığı sayesinde 1971'de Formula 2'ye, 1972'de ise Formula 1'e adım attı. ilk olarak March ve ardından BRM takımları için yarıştı.
1974'te Ferrari'ye transfer olan Lauda, kısa sürede başarı elde etmeye başladı. 1975'te, Ferrari'deki ikinci yılında ilk Formula 1 Dünya Şampiyonluğu'nu kazandı. Bu zafer, Ferrari'nin o dönemdeki kuraklık dönemini sona erdirdi ve Lauda'yı bir yıldız yaptı.
1 Ağustos 1976'da, Nürburgring'deki Almanya Grand Prix'sinde Lauda, korkunç bir kaza geçirdi.Nürburgring, o dönemde Formula 1 takvimindeki en uzun ve en tehlikeli pistlerden biriydi. Pist, çok sayıda viraj ve yükseklik farkına sahipti, bu da sürücüler için ciddi zorluklar yaratıyordu. O gün, pistin bazı bölümleri ıslaktı ve bu da yol tutuşunu zorlaştırdı. Lauda, pistin Bergwerk adlı hızlı bir virajında aracının kontrolünü kaybederek önce pist dışındaki bir toprak duvara çarptı. Çarpmanın etkisiyle aracın yakıt deposu patladı ve araç alev aldı. Lauda, duman ve alevler içinde kaldı ,yasam mucadelesi baslamisken arkadan gelen baska bir aracin carpasiyla isler daha kotu hal aldi. ciddi şekilde yaralandı. Aracı alev aldı tam 55 saniye yandi,dumanlar icinda kaldi . Lauda ciddi yanıklar ve duman zehirlenmesi yaşadı.1970'lerin Formula 1'inde güvenlik standartları bugünkünden çok daha düşüktü. O dönemde araçların güvenlik yapıları yeterince gelişmemişti ve güvenlik ekipmanları günümüz standartlarına göre yetersizdi. Lauda'nın kaza anında araçta sıkışıp kalması ve yeterince hızlı bir şekilde kurtarılamaması, yaralanmalarını daha da ciddi hale getirdi. Hastahanede yatarken yakinlari oleceklerinden emin olduklari icin papaz cagirarak ayin bile yaptirdi.
Kazadan sonra yapılan incelemeler, Lauda'nın Ferrari'sinde süspansiyon veya direksiyonla ilgili bir arıza olabileceğini düşündürdü. Araçta meydana gelen bu teknik arıza, Lauda'nın kontrolünü kaybetmesine neden olmuş olabilir. Ayrıca, Lauda'nın lastik seçiminde kuru zemin lastikleri tercih ettiği biliniyor; bu da ıslak zemin koşullarında aracın yol tutuşunu olumsuz etkiledi.
Tüm bunlara rağmen, Lauda sadece altı hafta sonra pistlere geri döndü, gozlerini actiginda papaz gordugumu hatirliyorum olmediysem siktigimin papazi nerede dedi ve sezonun geri kalanında yarıştı. O yıl şampiyonluğu kıl payı kaçırdı, ancak cesareti ve kararlılığı dünya çapında hayranlık uyandırdı.
1977'de Lauda, Ferrari ile ikinci kez dünya şampiyonu oldu. 1978'de Brabham takımına transfer oldu, ancak beklenen başarıyı elde edemedi. 1979'da Formula 1'den kısa bir süre için emekli oldu. Ancak yarışmaya olan tutkusu onu 1982'de McLaren ile geri döndürdü. 1984'te üçüncü ve son dünya şampiyonluğunu kazandıktan sonra 1985'te kariyerine son verdi.
Lauda, yarış kariyerinin ardından havacılık sektörüne yöneldi. Kendi havayolu şirketi Lauda Air'i kurdu ve daha sonra diğer havayolu şirketlerinde yöneticilik yaptı. Havacılık sektöründeki başarıları, onun yalnızca bir yarışçı değil, aynı zamanda başarılı bir iş adamı olduğunu da kanıtladı.Niki Lauda, 20 Mayıs 2019'da 70 yaşında vefat etti. Ölümü, motor sporları dünyasında büyük bir üzüntüyle karşılandı. Lauda, motor sporlarında bıraktığı izlerle, cesareti, direnci ve kararlılığı ile hatırlanmaya devam ediyor.
Lauda'nın hayatı, 2013 yapımı "Rush" filminde de dramatize edildi ve onun James Hunt ile olan rekabeti ve 1976'da geçirdiği kaza filme konu oldu. Bu film, Lauda'nın hikayesini daha geniş kitlelere ulaştırdı ve onun efsanevi statüsünü pekiştirdi.