Yaklaşık 2-3 sene önce herkesin yaşayabileceği türden bir şey yaşadım. ilk görüşte aşk mevzusuna inanmıyordum ve bu yaşadığım şeye rağmen hala inanasım gelmiyor. Metrobüsteydim. Hemen karşımda bir kız vardı ve yaklaşık 45 dakikalık yolculuğun neredeyse tamamını ona bakarak geçirmiştim. Kafam çok karışık ve şaşkın durumdaydım. köprü durağında inecek olmama rağmen inmedim, kızı takip edecek halim yoktu ama bırakıp gidememiştim de. Söğütlüçeşme'de mecburi indik. inerken onun beni görme ihtimali yoktu ama ben onu izliyordum. Elinde valiziyle hızlı trenin önündeki otoparkın girişindeki durağa yakın yol kenarında beklemeye başladı. Ben simitçi arabasının şeffaf tentesinin ardında gizlenmiş bekliyordum. Gidip onunla konuşma ihtimali aklıma bile gelmemişti çünkü benlik bir şey değildi bu. Ne münasebet, hayatımda yapmadığım şey. Kız yolda beklerken aklımda senaryolar kuruyordum. Sigara içmek için durdu, birazdan trene girecek. Hayır sigara içmedi ve içecek gibi de durmuyor. Otobüs bekliyor, hayır durakta bile değil. Bir yakını oralarda onu görmeye geliyor, vedalaşıp gidecekler. Olabilir çünkü etrafını izliyor ve birini bekliyor gibi bir tavır içinde. Başka hiçbir şey yapmıyor. Çaktırmadan etrafını izliyor. Bir süre sonra ben onu izlemeye devam ederken gitmeye karar verdi ve hızlı trene doğru yürüdü. Şaşkındım çünkü bütün senaryolar boşa çıkmıştı. Belki de beni bekliyordu. Hemen ardından takip edersem yanlış anlaşılır diye düşünüp araya mesafe koydum. Ama gittiğimde orada değildi. Belki o da ne kadar aptalım diyip yoluna devam etmişti. 3 yıl civarı geçti, hala pişmanlığını taşıyorum. Yolunun üzerindeki bütün üniversitelerde ismini cismini taradım ama bulamadım. Eğer böyle ağır dozda bir hissiyat yaşarsanız ne olacağını düşünmeden yapmanız gerekeni yapın. Hayat çok kısa ve de hesapsız.