Yüzüne güller ekiyorum
Kırmızı sözcüklerden.
Ama nedense,
Bakışların buz oluyor
Kurutuyor tüm gülleri.
Yüreğime şeritlerce yollar açıyorum
Gözlerinden.
Ama nedense yollara
Kırmızı şerit çekiyor emrindeki kolluklar:
Olay yeri, girilmez !
Yasaklı mektuplar yazıyorum
içinde birkaç imdat
Mektuplarım varmıyor hiçbir yere
Sürekli bir istibdat..
Sözcüklerin bir kurşun olup saplanıyor yüreğime
Tek bir silah sesi duyuyorum
oysa binlerce kurşun yağıyor üstüme.
Güller soluveriyor, kan oluyor kırmızılar
Dikenleri dolanıyor dilime, konuşamıyorum.
Bakışların eriyor kurşunların arasında
Eriyip boynumdan vücuduma süzülüyor.
Ve donduruyor tüm sıcaklığını kalbimin.
Dağ gibi sevgim
Buz dağı oluveriyor karşısında
Dikenli bakışlarının.
Ve en başından belliydi diyorum
Uzak bir ihtimaldin sen
Beyaz bir yaz bulutuydun
Dokunmak imkansız.
imkansız bir isteğiydin kalbimin.
Kalbimin içinde yankılanıyor aynı sözcükler :
“imkansız istekler
zaruri mutsuzluklar
Mütemadiyen umutsuzluklar..”