Yatakta dindar öpüşürken bağnaz
En çok da kışlardan mustarip
En az çünkü üç gün cenabet
En az çünkü üç gün güğümde su
ısıtmak ona ağır geliyor
Evi iki oda on salon
Tepsiye hep bir fincan fazla koyuyor
Yemen harbinden kalma bir huy
Duvarlarına sinen is
O cennet tasvirleri o büyük ressamların
Karışık gül seslerine kapalı gönlü
Bir kelebekten alıyor bazen hırsını
Sonuna kadar açık
Havalardan artık haz
Etmediğini saklamıyor
Cılkını çıkarıyor bir latife yaparsa
Sıkıysa gülmeyin suratı tam bir karış
Olmadı mahkemeye veriyor
Karınca duası gibi
Kargacık burgacık el yazısı
Dilekçeyle dolu çekmeceleri
Bir zaman senaristliğe heves etmiş
Bir zaman bağlamaya
Sonra sırasıyla
Perküsyon violin batari
Endüstriyel çalıyor
Pencereden görünen söğüt
Şimdi çok daha uzak
Ve uzak şimdi onu
Çok daha korkutuyor