mitolojiyi daha iyi kanıksamak için onu parçalara ayırıp bir kaç farklı -ancak özünde birleşen- kök ile incelemek ve önce bunları çözümlemek gerektiğini düşündüğümden:
mitos/myhtos: kutsal bir öyküyü anlatan ancak hiçbir güvenilirliği olmayan kaynağın sadece
kulaktan dolma bilgilere çöreklendiği "yalan" sözdür; masaldır, öyküdür, efsanedir. canlıdır çünkü
her yeni nesille değişir çünkü ancak insanlar gördüklerini, duyduklarını anlatırken kendilerinden
de birşeyler kattıklarından dolayı mitoslara güven olmaz. - bu vesile iledir ki koskoca heredot
bile mitoslara "tarihi değeri olmayan masallar" der.-
(bkz: logos), (bkz: mitos), (bkz: epos) birleşimi bize mitolojiyi getirir...
şimdi türk mitolojisinin sonradan oluşturulduğunu söylemek bir o kadar mitolojiyi gerçekten kavrayan insanların bir söylemi olabileceği gibi tek kaynak olarak " (bkz: götüm)" ü kullananların da şuursuzca sarfetttikleri bir iddia da olabilir. her iki seyirde de ortak bir noktada buluşulur.
halbu ki: mitoloji ortak bir kültürden gelen insanların her an değiştirdikleri ve zamanla
harmanlayarak büyüttükleri değerleridir ki her insan evladı yaradılışını, nerden gelip nereye
gideceğini ister "barbar"(!) olsun, ister humanist olsun, ister modern, ister taş devri neferi
olsun merak edip bunun üzerinde az çok kafa patlatmış kendince teoriler,hipotezler,masallar ve
hatta yalanlar oluşturmuştur.
türk mitolojisi de türk sanatında olduğu gibi orta ve iç asya'da paleolitik devirden beri gelişip,bozkır kültürü ile yeniden biçimlenen ve proto- türklerce (kendi katkıları ile birlikte) farklı bir bütün haline getirilerek "yeniden" ortaya çıkan bir oluşum sürecine sahiptir. türk mitolojisinde de insanlar yaradılışa önem vermiştir- ki daha tutarlı ve bir kaç zengin mit ile (yaradılış destanları) dillendirilmişlerdir; türk mitolojisinin geri planda kalmasının talihsizliği ise: türklerin göçebe bir yaşam tarzını benimsemeleri bundan kelli yazılı kaynaklarının yetersizliğidir ve bu derlemeler yeni yapıldığı için de bir çok din ve kültürden izler bulmak mümkündür lakin öze bakıldığında bu mitlerin türk mitolojisine ait olduğu görülmektedir.
(orta ve iç asya'da yaşayan türk toplulukları arasında, dünya ve insanın yaradılışı ya da insanın türeyişi hakkında bir çok efsane tespit edilmiştir. bu efsaneler yakın çağlarda derlendikleri için islamiyet, hıristiyanlık, yahudilik, budizm ve maniheizmden bazı etkiler taşımaktadır. ancak bunlar genel yapısıyla erken devir türk mitolojisinin izlerinin görüldüğü çok önemli ürünler olarak karşımıza çıkar.
- kaynak: (bkz: türk mitolojisinin anahatları)/ yaşar çoruhlu/ syf.101-102)-