pavyon

entry99 galeri video7
    99.
  1. yazar orhan kemal'in sokaklardan bir kiz romanında göze çarpan “dirsek vuranlar, çimdik, lâf atanlar... bu yola düşmüş kadınlar böyle şeylere alışkın olmalıydılar. hele kırkını aşan, herhangi bir pavyonda konsomatris, leylâ gibiler,” paragrafında “geç vakitlere kadar içki içilen yer,” mânâsı ile kullandığı fransızca kökenli kelime.

    mimari bir sözcüktür esasen.

    türkiye türkçe'sine, fransızca pavillon [çadır, büyük gösteri çadırı, bina müştemilatı, çadır biçiminde müştemilat] sözcüğünden evrilerek “pavyon” ve “paviyon” olarak girer.

    türkçe literatürde 1940'lı, 50'li senelere değin kaleme alınmış roman ve öykü türü eserlerde, ve gazete yazılarında “bina müştemilatı” mânâsında kullanıldığı görülür. elbette sanat tarihi konulu eserlerde de. mealen, “bir müessesenin veya kurumun aynı alan içindeki yapılarından biri, veya bir park ya da bahçe içindeki ticârî maksatla inşa edilmiş küçük yapı veya yapılar,” anlamını taşır. yani, mimarlık terminolojisinde “planı kareye yakın yapı yâhût yapı bölümü” oluyor. okyanus sözlüğünde ilk tanıma ek olarak “asıl binadan ayrı küçük bina olarak” da tarif edilir.

    eski gazete kupürlerine bakıldığı vakit -mesela 1955 tarihli eğlence mekânlarının tanıtım ilanları, 1958'de kimi gazetelerin çanakkale âbidesi için para toplama havadisleri vb. gibi- “pavyon” sözcüğünün, 1950 istanbul'unun eğlence hayatında birhayli meşhur olan ve frapan hanımlar ile şık beylerin teşrif ettiği taksim gazinosunun “paviyon” veya “pavyon” adıyla nam salmış müştemilat bölümü sayesinde bambaşka bir mânâya evrildiği görülür. sanki gazino bünyesinde lokanta ile pavyon ayrı yapılarmış gibi yansır gazetelere. belediye binası, lokanta ve müzikhol yapılarından dolayı “taksim belediyesi pavyonu” denmesi mânâ açısından daha isabetli iken böyle kullanılmış olur.

    pavyonlar, aşağı yukarı 1960'lı senelere değin şehir yaşamının, bilhassa istanbul'un, “janti” tabir edilen beylerinin gittiği müzikli, içkili, sohbetli ve pahalı mekânları iken, zaman içerisinde arka sokaklara kayar, ücrâ mahallere, uzak vilayetlere çekilir, popüler kültürde kabadayı zümresinin şereflendirdiği illegal mekânlar olarak gösterilerek kötü bir nam salar ve bir tür altkültür ögesi olur.

    bugün geldiğimiz noktada pavyondan bahsettiğinizde insanların yüzünde beliren çizgilerden halk dilinde sözcüğe yüklenen mânâlar kendini ele verse de hakkında sayfalar dolusu sosyolojik tespit yapılabilecek olan yeni eğlencenin adı olurlar.
    0 ...