teşbihte hata olmaz derler, ısıracak it dişini göstermez diye bir deyim vardır.
devletler gereğini yapar, söylemezler.
hele ki size - topraklarınıza başka bir ülkeden bir saldırı yapılmışsa uyarı, ikaz, tebligat, izin vs olmadan karşılık verilir ki uluslar arası hukukta mütekabiliyet ve hükümranlık hakları gereği bu devletlerin en tabi hakkıdır.
örn: sınırlarımız içinde, bir bölge veya insanımıza; bırakın insanımızı da doğada vahşi yaşam içinde bir kurt veya geyik ya da ayıya yapılan saldırı-öldürme - kaçak, izinsiz avlanma, ormanları yakma vb durum ırak, suriye, yunanistan, israil vs yerlerden yapılsa...
bunu yapan sivil mi, o ülke vatandaşı mı - değil mi, yoksa o ülkenin resmi görevlisi - kurumunda çalışan biri mi demeden türkiye o ülkeye haber vermeden ve izin almadan, uluslar arası konuya ilişkin kurumların onayı-haberi olmadan müdahale ederek karşılık verme, savunma hakkı vardır.
eylem anında veya sonrasında gerekli bilgilendirme yapılır.
eğer iran veya başka ülke bölgede direkt olarak araya taşeron insanlık düşmanı teröristleri sokmadan kendisi israil'e müdahale etmeye kalkarsa o ülke burnunu sınırlarından dışarı çıkaramaz.
kaldı ki bölgeyi izleyen ve istihbarat açısından aklınızın alamayacağı donanım ve yazılımlara sahip israil o ülkelerin askeri güçlerini henüz harekete geçmeden üslerinde vurma imkanına, hava üstünlüğüne vs değinmiyorum.
bu kadar güçlü ise ekim ayında israil kendisine yapılan saldırıyı neden mi engelleyemedi?
israil ekim ayında kendine yapılan saldırıyı engellemek için gazze'ye girip 40.000 kadın çocuk terörist vs demeden öldürüp gazze'yi taş devrine çevirip dümdüz etmesi imkansızdı.
bunun için en güzel fırsatı hamas denen terör örgütü verdi. israil hamas'a ne kadar teşekkür etse azdır. israil gazze'de 20-30 yılda yapacağı etnik temizliği, bölgeyi pasivize etmeyi temizliği, istediği durumu 6-7 ayda elde etti.
bugün kalkıp bölgede iran veya başka bir ülke eğer gerçekten israil'e saldırı yapıp dediği gibi israil'e ölüm yağdıracak olsa israil o ülkeye nükleer güç kullanmaktan çekinmez.
netanyahu'nun dediği gibi "o ülke taş devrine döner" bunu herkes biliyor, içimizde cahiller hariç.
filistinin gazze'nin hali ortada.
israil'e atılan binlerce roket, ekim ayında yapılan baskın ile 1500 civarında israilli öldü ve kaçırıldı.
sonuç: gazze dümdüz oldu, 40.000 filistinli öldü.
bunu ülke bazında düşünün.
10.000 israilli öldürseniz en az 1 milyon vatandaşınız ölmesi ve 3-5 kentinize atom bombası atılmasını, afganistan seviyesinde bir yokluk çöküş yıkımı kabul ediyorsanız...
buyurun, israil orada.
