karabasan

entry486 galeri video2
    64.
  1. fizik ötesi veya paranormal bir durum yoktur. her şeyin açıklaması elbette var. hatta gördüm, tamamen hissetim diyenlerin bile.
    öncelikle daha önce açıklanmış ama pek sallanmamış açıklayalım tek tek.
    beyin, sırları sonsuz olan muazzam bir aygıt. ne kaynağını ne de çalışma mekanizmasını ne de kapasitesini tam olarak bilmiyoruz.
    henüz, uyku ve rüyanın ne olduğunu dahi tam bilmiyoruz ama yapılan en basit açıklama şu.
    uyku esnasında hafıza bir nevi arşivleme moduna geçiyor. bilgileri önem sırasına koyuyor. örneğin bir erkek beyni düşünelim, o gün gidilen kafedeki garsonun ayakkabısı bilgisi anında çöpe ( çöpe atılmaz aslında çoook diplere saklanır, neyse), arkadaş grubunuza bir uğrayıp giden çocuğun adı arka raflara, çalıştığınız dersin bilgileri ön sıralara, yarın ki şampiyonlar ligi maçı ise en öne yerleştirilir. sonra bir kapı pencere açılır beyin iyicene bir havalanır. böylece pırıl pırıl bir beyinle uyanırsınız.
    bu ensada sayısız bilgi geçer beyinden, rüya da, bu geçen onlarca bilginin yaratmış olduğu slaytlardır bir nevi. lucid dreaming yapanları, hafızdaki bir anı yakalayarak orada oynama yapabilir. bu da arşivleme işleminin iptaline ve yorgun uyanmaya sebebiyet verir. hipnoz ile eski anılara inme mevzu da bunun gibi birşey neyse.
    şimdi gözünüzün önünden görüntüler geçiyor, mesela dün kaybolmuşsunuz, o sokağın görüntüsü, bir an hafıza üst üste biniyor ve gene kaybolacağım diye başlıyorsunuz koşmaya.
    azizim, beyinden koşma emri geldi bir kere. kaslarınız o anda yukarda olan durumun farkında değil. kaslar işçi, beyin başbakan. işçiler bakıyor emir geldi. başlıyor kolunuz bacağınız sallanmaya, dangur dungur sağa sola çarpmaya.
    hehe olmuyor tabii böyle birşey. çünkü beyin uyumaya başlayınca yandan bir şalteri kapatarak beyine verilen komutların vucudun diğer bölgelerine gitmesine izin vermiyor. ancak kaslardan gelen özel isteklere cevap veriyor zaman zaman.(kaşınmak vs)
    tam o esnada bir şey oluyor ve süper makine insan uyanıveriyor. beyinde bir telaş. ulan adamı kapattıydık, bir anda uyandı şerefsiz diye. belgeler kağıtlar havada uçuşuyor.(yani anılar ve görüntüler)
    insan, beynine emir veriyor. kolumu kaldır. ama kalkmıyor çünkü şalter kapalı. konuşmak istiyor ama henüz oraya enerji verilmemiş. neyse sonra yavaş yavaş kaldırılıyor tüm şalterler ve vucud kendine geliyor.
    ha burada burayı sonradan ekliyorum. tabii ki bu şalterin kapalı kalmasının çeşitli sebepleri olabilir, yorgunluk, hastalık, nabız değişikliği vs. normal birşey değil yani bu.
    karabasan dediğiniz şey bu. kaslarınıza emir verememeniz.
    peki bunu gerçekçi biçimde gördüm, yaşadım diyenler var.
    bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, uzaylılar kaçırdı, efendim odama hayalet geldi diyenlerin çoğu karabasan denilen, geçici uyku felcinden muzdariptir.
    şimdi entry'yi biraz geri saralım, ama unutmayın, nasıl karabasan herkeste olmazsa bu da çoğu karabasan yaşayanda olmaz. ama olabilir. az daha sar geri hah dur.
    uyanmışsınız ve beyinde görüntüler hala uçuşuyor. siz birşeyler yapmak istiyorsunuz ve o anda beyin hata veriyor. beynin içinde durması gereken, bazı koku, ses ve görüntüler dışarıya sızıyor.
    bilindiği üzere göz görmez. göz mekanın bir fotoğrafını çekip beyine iletir. beyin de bize böyle bir durum var hacı diyerek gösterir. göz o sırada, mesela odayı görüyor. beyin de odayı bize yansıtmak isterken üzerine, beyindeki ekstra görüntüyü de bindiriyor. yani bildiğin foto montaj yapıyor şerefsiz.
    bu esnada farklı kokular alabilir, sesler duyabilir hatta odada dolaşan birilerini görebilirsiniz. bu korkutucu bir deneyimdir. çok sık rastlanmasa da, çok nadir bir değildir.
    bu noktadan sonra iki ihtimal var. ya uyanırsınız ve yaşadıklarınız korkutucu bir anı olarak kalır, ya da...
    ikinci olasılık gerçekten çok enteresan. beyinin gücüne bir kez daha şaşırıyoruz. sakin kalmayı başarır ve beyninizle çok ters gidip hareket etmeye çalışmazsanız, bir arkadaşın yukarıda belirttiği, karıncalanma ve uyuşma hissi ile tekrar uykuya gidersiniz. o an beyinde ek mesai başlar. tüm arşivler dökülür ve az önce yaşanan tecrübe, adeta arşivin dehlizlerine kaldırılır. bu şerefsiz anılar, hipnoz gibi yöntemlerle ortaya çıkarılınca, beni uzaylılar kaçırmış, odamda hayalet varmış veya önceki hayatımda kraldım diyenler çıkar. bunlar sallamamaktadırlar. sadece rüyalarını gerçek sandıkları sahte bir görüntüyü, zihinlerinin karanlık odalarından gün yüzüne çıkartmışlardır.
    neyse azizim, durum bundan ibarettir. hoş bir şey değildir ama korkmak da yersizdir.

    ekleme: copy-paste değil alın teri. ayrıca eksileyen arkadaşa da bir çift lazım var; +rep beyler emeğe saygı. *
    41 ...