kimse bulaşıcı hastalığı olan saldırgan hayvanlar sokakta olsun demiyor. bu köpeklerin barınaklara toplanması tedavi edilmesi sakinleştirilmesi için herhangi bir yasaya da ihtiyaç yok bu zaten var.
vicdanınızı nerede bıraktınız? işini yapmayanlar işlerini yapmadıkları için hayvanları öldürmeye çalışıyorlar. üç milyon hayvan var "bunları üç yüz bin kapasiteli barınaklarda toplayacağız istersek öldüreceğiz" diyorlar. bizim aklımızla dalga geçiyorlar. kısırlaştırma küpeleme yapmadıkları için ölen çocukları kullanarak kampanya yürütüyorlar.
bunu nasıl alkışlarsınız nasıl çanak tutarsınız?
kısırlaştırma yapmak bu kadar hayvana ötenazi yapmaktan daha zor değil, ötenazi yapacak olan veterinere on dakika daha verilse kısırlaştırır.
yapılan caniliğin farkına varın. sokağınızda gelip geçerken selam verdiğimiz sevdiğimiz köpek mahallemizin sakinidir. onu öldüremezsiniz.
kimse apartman dairesinde elli kiloluk köpeği besleyemez caniliğinize karşı çıkan insanlara "al evine" demeyi de bırakın. bütün köpekleri evlere de barınaklara da dolduramazsınız. insani olan çözüm bellidir. saldırgan ve bulaşıcı hastalık taşıyan hayvanlar haricinde bu hayvanlar popülasyonu kontrol altına alınıp sokaklarda yaşayabilir. sayının bu kadar çok olması öldürelim diyenlerin suçudur. şu an hayvanlar öldürülmesin diyen insanlar zaten yıllardır kısırlaştırma yapılsın da diyorlar. hayvanların kontrolsüz biçimde çoğalmasına hayvanseverler değil, kısırlaştırmanın çözüm olmadığını düşünen bakan, görevini yapmayan belediyeler sebep oldu. tam tersi hayvan seven her insan muhakkak kısırlaştırma yapılmasına destek vermiştir. ortada büyük bir öfke var lütfen bunun nereye yönlendirilmesi gerektiğini; ölen çocuklarımızın, insanların sebebinin kim olduğunu anlayın. şu vaziyette onları alkışlamayın. onlar bizi de hayvanları da düşünmüyorlar.
üretimi durdur, satışı durdur, kısırlaştır, aşılat, küpele yerine bırak.