otostop anıları

entry100 galeri
    6.
  1. maceraperestliğinin ilk yıllarında salca daha 17 yaşındayken arkadaşlarında kalma amacıyla bursa'dan yalova'ya gidecektir. saat 23:00'te bursa terminaline geldiği vakit bursa - yalova otobüsünün o saatten sonra olmadığını öğrenir ve başka şehirlere giderken yalova'dan geçen otobüs firmalarını araştırmaya başlar.

    bartın'a giden as 74 adlı firmanın, bartın'a giderken yalova'dan geçtiğini öğrenir ve bu firmanın otobüsünden bilet alır. neyse yola çıkılır, otobüs; belediye otobüsü tarzında, rahatlıkla cep telefonu açılabilecek, bırakın absyi normal freni bile iyi olmayan, ikram servisi bulunmayan bir otobüstür. yola çıkıldığı vakit host diye tabir edilen elemana "ben yalova hızlı feribotlarının kalktığı yerde inicem, beni orada indirirsiniz, biliyorsunuz değil mi şehir girişinde ki yeri ?" diye sorulur. elemanda "evet tabi, sen dert etme, biliyorum ben orayı, indiririz" der. salça gönül rahatlığıyla her yolculuğunda olduğu gibi yine derin bir uykuya dalar.

    kapkapranlık bir yerde olduğunu farkeden salça'ya kendisine dürterek uyandıran eleman şu sözleri söyler ve diyaloglar gelişir..

    - hemşehrim kalk, ineceğin yere geldin.
    *+ burası hızlı feribotların kalktığı yer mi yahu ?
    - burada karşıdan arabalı feribotlar kalkıyor, yalova'da başka feribot var mı ki ?
    + ya abi olur mu ? burası arabalı vapurların kalktığı yer, topçular'dı galiba adı.
    - haa yeğenim biz burayı biliyoruz valla.
    ** senin söylediğin yer merkezde 10-15 km geride kaldı
    - ee ben oraya nasıl gidicem
    + valla yeğenim karşıdan atla birinin arabasına ya da bin minibüse. vardır herhalde.
    - abi saat 01:00'i geçti, yoktur ya bu saatte bırakın beni şehre.
    + vardır yeğenim vardır, hadi sen geç karşıya. kaptaaan devam et
    - abi durun yaaa bırakmayın beni.. şerefsizleeeeeeeeeerrrrrrrrr

    o andan sonra salça'nın otostop macerası başlar. önce arkadaşlar aranır

    - oğlum bu şerefsiz otobüs firması beni topçular mıdır nedir orda indirdi
    + muahahaha topçular mı ? napıosun oğlum sen orada. ulan bursalı olduğunu bu kadar mı belli eder insan. top topu çekmiş ahahahhaa
    - bırak stand-up yapmayı yavşak! napcam ben burda, gelin alın beni
    + mauahahah dur oğlum gülüyoruz biz birazdan ara
    - dümbelekler sizi, bakarım ben başımın çaresine, bekleyin orada..

    .. bu sırada yağmur çiselemeye başlar..

    o an feribottan inen arabalar geçmeye başlar ve biri durdurulup binilecektir, yapacak birşey kalmamıştır. tek gidiş yolu budur. farlardan arabanın markası ve içindekiler gözükmez, sonunda bir araba salça'nın işaret etmesiyle durur.. salça bir bakar gecenin 2. şoku! şahin marka ve içinde dört tane izbandut gibi ağır abi vardır, salça son duasını etmeye başlar. diyaloglar gelişir..

    - eee abiii merhaba.. ben yalova'ya gidicem, bırakır mısınız beni ?
    + ne işin var burada bu saatte senin ?
    - ya abi hızlı feribot dedim, arabalı vapura getirdiler beni. merkezde arkadaşlarım bekliyor
    + atla bırakırız seni
    - ee abi sıkıştırmayayım ben sizi, kalabalıksınız..
    + gel gel birşey olmaz.

    sıkış tepiş binilir arabaya, arkadaşlar o sırada mesaj atar

    - lan nerdesin oğlum, açsana telefonu!
    + ulan durun hayatım tehlikede olabilir, bekleyin 10 dakika sonra gelebilirim.
    - oğlum birşeyin yok dimi, iyi misin sen ?
    + lan bir susun be geliyoruz

    abilerle muhabbet edilir. cüsselerine rağmen hepsi şeker gibi insanlar çıkar. o zamanlarda bilgisayarcılıkla uğraşan salça, neredeyse abilere bilgisayar satacaktır. abiler salça'yı bırakır, salça abilere teşekkür eder. sonunda zar zor da olsa arkadaşların yanına varılır, arkadaşlara sarılınır ve eve gidip içki muhabbetine başlanırken arkadaşların ömür boyu unutamayacağı, bir misafirlerinin başına gelen hatıra meydana gelmiş olur.
    181 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük