Kendim bildim bile yaklaşık 20 25 yıldır bunu düşünüyorum.
Ölümü düşünmek hem rahatlatıcı bir eylem hem de oldukça hüzünlü. Küçük kızımın başını okşarken belki bu son okyaşımın diye düşünmek, kendimi ölüme yakın hissetmek. Karıma belki son dokunuşum, son bira içişim ve belki son yazı yazışım. Ancak bu acıtasyon gibi gelse de o anın kıymetini değerlendiren, daha da değerli hale getiren bir durum. Yarın olmayabilirim, olmayabiliriz. Ve şu anki küslüğün, mutsuzluğun işyerindeki sorunların ve hayatın geri kalanının anlamsızlığını tekrar göz önüne seriyor. Yaşam ne ki, ölüm ne olsun.