Kendimi hayatın her yerinde hayal ettiğimi sanırdım çocukluğumdan beri . En üst yerlerde,en alt yerlerde, ölüm döşeğinde,en sportmen halde,en sağlıksız halde ,en sevilen halde,en nefret edilen halde,en aşık halde ,en iskolik halde. Bir şekilde hiç düşünmemistim,bir şekilde hiç hayal etmemiştim. 24 yaşımda ağlaya ağlaya alzheimer ve beyin tümörü belirtilerini , hangilerinin kaçıncı evrede olduğunu, demans hastalarına yapılan saat testlerini araştıracağımı, bu gibi hastalara bir ömür bicildigini,tahminen kaç yaşımda öksüz kalacağımı, hiç aklıma getirmemistim. Kendimi hiç böyle bir anın içinde hayal etmemiştim.
Sessiz bir korku ve dehşet içindeyim. Annemin daha 51 yaşındayken bir saat boyunca ablamı,beni,erkek kardeşimi ve hatta kendi adını unutacagini hayatımın hiçbir yerinde düşünmemiştim. Doktorun çekilen beyin mr ini ikinci defa neden çektirmek istediğini günlerce stresle düşünüp bekleyeceğimi hiç düşünmemiştim.
Hayat ne garip şey bazen her şeyi düşündüğümüzü ve hesapladigimizi sanıyoruz oysa başımıza gelen tek şey çaresiz ve aciz bir biçimde yıllar önce bıraktığımız inancımıza sarılıp dualar edersek acaba bir mucize olur mu düşüncesi.
Tanrım, burda mısın? Lütfen burda ol.