asgari ücret

entry1059 galeri video4
    968.
  1. sikimdeki kıllardan daha beter olan ücrettir.

    ha her ne kadar böyle boka layık görerek bir tanımlama yapsam da, güzel ülkemde ekonomik dengenin olduğu zamanlarda oldukça iş yapıyordu. ama zamanla enflasyona eril eril ezildi maalesef.

    benim anlamadığım şey memur maaşı, doktor maaşı ıvır zıvır grupların maaşları enflasyona karşı yenilmezken, asgari ücret her geçen zamda daha fazla enflasyona eziliyor. bunu birim farkından anlayabilirsiniz. mesela bugün en düşük memur maaşı 35-40bin civarında. ve bu birim bu ülkede geçinebilmek için yeterli miktar. diğer kastettiğim meslek grupları bu miktardan daha da fazlasını alabiliyorlar.

    şimdi diyeceksiniz e onlar memur bilmemne, işte meslekleri var vs. tamam mesleklere göre birim fazlalığı konusunda bir problem yok zaten. problem olan şey, asgari ücret isminin tanımını gerçekleştiremiyor olması. asgari kelimesi tek başına minimumu ifade eder, ama tdk'ya göre asgari ücret ikilisinin birlikte kurduğu anlamla ve konseptle asgari kelimesinin bir gram ilgisi yok. tdk'ya göre asgari ücret ise;

    asgari ücret, normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücreti tanımlamaktadır.

    peki ülkemizde uygulanan asgari ücret politikası bu bağlamda ne kadar doğru? en ölü ev kiraları şuan 10.000tl'nin üzerinde. (1+1) lokasyondan lokasyona göre de değişebilmekte. istanbul gibi metropollerde daha fazladır. saf asgari ücret kazanan bir insanın gözünden bakalım. bu kişi kiraya her ay 13.000tl vermiş olsun. kaldı 4.000tl. zaten ev kiraları maaşın anasını sikiyor hiçbir zaman ev kiralarının bu kadar artmasının sebebini anlayamadım. neyse faturalara gelirsek mevsimlere göre değişse de kış üzerinden ele alalım, çünkü kış mevsiminde hayatta kalmak daha zor öyle değil mi? doğalgaz, elektrik, su gibi faturalara da kabataslak bakış açısıyla yeni zamlarla beraber 2.000tl vermiş olsun. elektriğe birkaç gün önce %38 zam yapıldığını varsayarsak 2.000tl'yi de geçecek belki. 2.000tl kaldı. market alışverişi yapması gerek değil mi, bi adam evde ne zıkkımlanacak? en ölü, temel besin ihtiyaçlarını dahi karşılamayan alışveriş şuanda kafadan 1500tl. full+full olursa 2.000tl'yi de hayli hayli geçecektir zaten. kırmızı etin fiyatlarını daha saymadım bile. elde avuçta bir bok kalmadı. e bu adam üzerine başına hiç mi bir şey almasın? ne bileyim müzik dinlemek için kulağına bir kulaklık, ya da evi için eşya vesaire. arabası varsa yakıt nasıl alsın mesela? ondan sonra telefon faturası var. operatörler harıl harıl zam yapıyorlar, her ay telefon faturaları 500-600tl bandında uçuyor. hani nerede temel ihtiyaçları karşılatan ücret amınakoyayım? ondan sonra sağlık mevzusu var. canına yandığım ülkemin sağlık sistemi çökük. akp'li dedelerin akp'li olmaktan övünecek tek bir sebepleri vardı, o da yokoldu. randevu alınamıyor. alınabilse bile hasta hastalığını unutacak kadar ileri tarihlere alınıyor. aciller desen girdin mi akşama kadar çıkamıyorsun zaten. bu adam özel hastanede hiç mi tedavi olmasın? eskişehir gürlife özel hastanesinde şuan kan tahlili ve röntgen 2.000tl. acıbadem'de sadece acil hizmeti, kayıt oluşturmak 1.000tl. poliklinik değil bak, acil servis. hani nerede lan temel ihtiyaç?

    neyse, bu örnekler sonsuza kadar sürdürülebilir. burada bahsetmeye çalıştığım şey, asgari ücret birimi yetersiz arkadaş. kendi isminin hakkını veremiyor. tamam gidip de doktor maaşı talep etmiyorum, zaten ne haddime. ama asgari ücret gibi çakma bir kavramın gerçekten hakkını veremiyor, temel ihtiyaçları dahi karşılatmıyor. minimum da karşılatmıyor. işte ben buna enflasyona ezilen ücret derim.

    çözümlere gelirsek ya ismi artık asgari ücret olmayacak, ya da bu kavramın hakkını verecek yeni yöntemler aranacak. başka yolu yordamı yok. sadece birim üzerinden zam yapmak da bir boka yaramıyor. ama bu enflasyonda zam yapmamak da bir boka yaramayacak gibi duruyor. çünkü gelirler belli, giderler belli. hayvani şekilde zam yapmadan, en azından birim olarak şahsi geçimi sağlayabilen bir miktara revize edilmeli. kaldı ki diğer meslek grupları da kendilerince enflasyonda eziliyor, ama birim sıklığı en azından nispeten de olsa bunu engelleyebiliyor. bu adam 17.000tl maaş alıp 13'ünü sadece kiraya veriyorsa sokayım ben böyle ücrete. diğer mesleklerin birimleri en azından buna rahat bir şekilde müsade ediyor. 40.000tl maaş alan adam her türlü giderlerini karşılar.

    ha bu arada konuşmak kolay, atıp tutmak kolay, siz de meslek sahibi olaydınız la elbette diyebilirsiniz. ama karşılığında verilen cevap bir tık ağır gelebilir sizlere. ülkede asgari çalışan oranı resmi istatistiklerle şuan %50 civarlarında. bu tipik ve tahmini bir değer, çünkü hiçbir resmi kaynak bu veriyi %100 doğrulayamıyor, takip de edemiyor. gerçek oranın %60larda olduğunu düşünüyorum. evet bu %60'lık kısım neden memur olmasın dimi mesela? sonuçta aldığı ücretten şikâyet ediyor. ülkede eğitim sistemi yokken, verimli istihdam sistemleri yokken, kişisel gelişime, eğitime ve bilime teşvik yokken, eğitimsiz aileler varken, kendi kendine zor yeten, bir boka faydası olmayan ve bunun da beraberinde yaptığı çocuğa da bir boka faydası olmayan aile bireyleri varken evet amir, memur, doktor olsunlar canım, onlar mal mı yani? en kusursuzlar en iyi mesleklere sahip falan. evet böyle bir durumda sen bu boktan olumsuzlukları düzelt ki, kusursuz bireyler yetiştirilsin ve onlar da en iyi mesleklere sahip olsun. ama neticesinde sonuç nedir? asgari ücretle çalışan oranı %60. bu istatistiğin sebebini birden fazla olumsuzluklara yıkabiliriz, ama temel olarak bu saydıklarım sebebiyle şuan bu ülkede oran %60.

    neyse konumuz zaten amir, memur, doktor falan değil. şu asgari ücretin hakkını verin la artık. bir şeyler yapın amınakoyayım. emeklilerin halinden bile daha bahsetmedik. sonumuz nereye gider, bilinmez.
    0 ...