garsonlarının omuzlarında her daim bir havlu vardır. hikmetini daha çözemedik. ortamın seviyesini belirlemek amacıyla mı taşınır? üniforma gibi mecburi midir bilinmez. siz kapıdan girer girmez "aburrunn!" ( abi buyurun) şeklinde bir ses çıkaran ekzotik canlılardır bunlar. siparişi verdiğinizde de "bir pilav çek!" diye bağırırlar. beyefendi hanımefendi kelimeleri kapıdan içeri giremez. "size ne verelim hacı baba", "buyrun ablacım", " evet gençler ne veriyoruz" larla falan karşılanmak olağandır. rahat adamlardır. masanızı silerken sivas dolaylarından bir türkü mırıldanırlar. komplekssiz protokolsüz ortamlardır.
doğru dürüst bir menü yoktur. onun yerine "abi çok güzel orman kebabım var, enfes kabak tatlım var" şeklinde ayaküstü birkaç yemek ismi zikredilir .bir iki kere tekrar ettirdikten sonra artık utanır, aklınızda kalan bir tanesini söylersiniz.
elit restoranlarda duyulan musıki ya da klasik müzik tınılarını buralarda duyamazsınız. onun yerine şöyle bir şarkı vardır sanki;
"yemek masasına oturdun işte, dayanmak çok zormuş böyle acıkınca. sana afiyet olsun sözüm kardeşe. ye pilavını git bir an önce..."