öncelikle "türkiye özelinde değil" diye başlayalım.
malumunuz, yetersiz zekası ve eğitimiyle aynı zamanda da yetersiz zeka ve eğitimin yansıması olarak oluşamamış evrensel bir ahlak etik değerleri olan embesilin biri çıkıp "demokrasi, hak, hukuk" diye saçmalamasın...
neyse, başlayalım. aslına bakarsanız yurt dışında ikamet ederek, yurt dışında çalışan, yaşamını yurt dışında devam ettiren biri çıkıp ülkesinde oy kullanması ve ülkesi ve insanları geleceğinde karar vermesi-söz sahibi olması demokrasi, siyasi imtiyaz, pasif ve aktif oy kullanma, medeni haklar, politik imtiyaz haklarına uymaz.
hele ki istisnasız her vatandaşın seçme ve seçilme hakkı var diyerek konuya genelleme yaparak yaklaşmak - bu açıdan soyut yaklaşmak bilinçli yapılıyorsa kötü niyetli, bilmeden yapılıyorsa aptallık olup burada kimler oy kullanamaz - herkes oy kullanamaz konusuna değinmiyorum.
bir mahalle muhtarını seçerken, bir milletvekilini seçerken, bir belediye başkanını seçerken, bir belediye meclisini belirlerken ikamet esas olurken; kalkıp "a" şehrinde olan "b" şehrinde olan milletvekili veya belediye başkanı, belediye meclisi için, "a" mahallesinde oturan-ikamet eden "b" mahallesi muhtarını seçemiyorsa ülkesinde ikamet etmeyen, yaşamayan biri nasıl oy kullanabilir?
başka ülkede çalışan, yaşayan ve ülkesine turist olarak gelen biri neden ülkesini idare edecek sistemi-kişiyi-partiyi belirlemek için nasıl oy kullanabilir?
örn: sivas'lı olup istanbul'da yaşayan birinin sivas belediye başkanlığı için oy kullanmasını savunmayı sivas'lı olmakla, demokrasiyle, hak ile özgürlükle savunmak gibi komik bir durum yani...
insanlık 19.yy ile bir gerileme-yozlaşmaya girdi ve 20yy ile tavan yapan bu yozlaşma 21.yy'ı insanlara cehaletin yüzyılı olarak yaşanmasına neden olacak.
artık demokrasi tüm dünya'da seviyesizlik olarak, özgürlüklerse denetimsizlik hak-hukuk ise sorumsuzluk olarak yaşanıyor.