yaptıklarından pişman olup af dileyememek

entry2 galeri
    1.
  1. karşılıklı karaya oturan iki gemi mürettebatının demir atmadan önce tutuldukları "her yeri deniz
    mavisi görme" rahatsızlığının geçeceğini düşünerek sevinelim mi yoksa şimdiki halimize
    odaklanıp ona göre mi bi davranış benimseyelim şeklinde birbirlerini mahmur gözlerle süzüp bi
    cevap araması sanki.


    bazen şöyle bi dönüp baktığınızda boğazınıza yumru gibi çöken bi sisin içinde bulursunuz
    kendinizi. güneşi saniyelik kapatan ten rengi bi bulut yüzünden geçiş anını kaçırdığınızı düşünür,
    o flu aydınlığın içinde el çırpan nisan yağmurlarını görmeden öylece kendinizi kaptırarak dünyevi zevklerin lama tükürüklüklerinde boğulursunuz. bi yerlerde yanlış yaptığınıza bilirsiniz ama...

    ah o "ama"lar hiç bitmez ki... af dileyemezsiniz tüm kırdıklarınızdan, sevdiklerinizden, günahını
    aldığınız o hiç tanışmadığınız masum insanlardan. bulaştığınız oyun yüzünden nice kalbin kırıldığı, ruhun epridiği, beynin zonkladığı, daha da önemlisi her şeyden habersiz temiz kalplerin kandığını kasıklarınızda hisseder ve bu ağır vicdan azabıyla bi yere çöküp ıstavroz çıkarırsınız.

    "ne yaparsan yap ama asla ah alma" demişti bi zamanlar büyük bir pezevenk bana. o gelir bazen
    aklıma. susarım. tıpkı şimdi olduğu gibi. kimi zaman en doğru şey gitmek, terk etmek,
    bilmediğiniz bi yerde duran hamakta kıpraşan porsuk yavrularını hayal etmektir. üzgünüm. her
    şey için çok çok üzgünüm.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük