sigara zammı bile beni senin sırtını dönüp yatman kadar üzmüyor. gecenin siyahı senin bakışların kadar kasvetli gelmiyor bir de... ben yaşayabileceği tüm sevinçleri gülüşe endekslemiş bir kralım artık ve tüm soytarılarımı gözlerinin yaşına bakmadan idam ettirmem de bundandır. ah sen özlemi özleminde bulduğum sevgilim. adımlarımın altına belli belirsiz imzanı çakıyorsun her seferinde.
ben yola çıkılacak, ona dair hayaller kurulabilecek bir adam değilim. hatta yarı yolda bırakışlara anlamsız bir yeteneğim vardır. benden sevgili olmaz, ben adam olmam mavallarını okumaya da eğilimlerim vardır. ama sen sevgilim. ben bile kendimi çoğu zaman sevmezken sen sevdin beni. nasıl oldu da sana bakmaya bile cür'et edemezken ben ellerimi tuttun. anlamsız bir akşamın dokuzu gibi... o anlamsız akşamı dokuzunda tüm hayatımı nasıl bir anlamda anlamlı kıldın? ne çeşit bir büyücüsün sen? ya da ne çeşit bir azize...
geceleri yatarken aklıma gelen gülüşün huzur mu taciz etmeye başladı şu sıralar. garip rüyalar görüp uykularımdan oluyorum. umarım kısa süre sonra gülüşünle mükafatlandırılırım. bu bile tanrı hakkında olumlu görüşlerim oluşması için yeterli olurdu. düzensizliğimin içinde düzenli olarak yaptığım tek şey seni özlemek... ilham perime bu kadar uzak uyumak hiç iyi gelmiyor inan. anlaşılmaz bir durum zaten. anlamazsan seni suçlayamam zira bu hissettiklerim bu çağa yakışmayacak kadar ilkel bir asalet taşıyor. sen benim kötü bir zamanda bulduğum güzel şarkısın... üstelik telefonuma alarm yapsam da bıkamıyorum.