bir çocuğa yapılabilecek binlerce kötülük vardır ama belki de benim başıma geldiği için bana göre en kötüsü onu kıyaslamaktır. çocukluğum ve gençliğim boyunca annem tarafından sürekli olarak kıyaslandım. sanırım annemin hayalindeki çocuğu birleştirmek için 25-30 kişi gerekiyor. zira zamanında bana sırf bir konuda becerikli diye bir arkadaşımı örnek gösterirdi. evet o arkadaşım o konuda çok iyiydi ama 16 yaşındayken uyuşturucu kullanıyordu. ben anneme bunu bile diyemedim.
bak bilmem kimin oğlu şöyle yapmış, bilmem kimin oğlu böyle yapmış.
sırf annemin gözüne girebilmek için o kadar çok çalıştım ki parayla satın almaya çalıştım. şirket kurdum, evlendim, 3 çocuk yaptım, hatta öyle ki bir dönem hayvan gibi para kazandım. yılda birkaç yüzbin euro kadar para kazandım. 2 senede son derece lüks bir yerde iyi bir ev aldım. yaranamadım. annem her defasında yaptıklarıma bir bahane buldu. 3 çocuğumu özel okula gönderdim. neden gönderiyorsun dedi. boşa harcanan para dedi. e ben okuyamadım. bari onlar için iyi bir temel olsun. hiç değilse yabancı dil problemlerini çözsünler dedim. ona bile bahane uydurdu. son model jip aldım. binmek zor dedi. yaptığım ya da yapacağım her şeyde bir noksan buldu. işin en kötü yanı o çok yükseldiğim dönemlerde bile keşke fabrikada işçi olsaydın hiç olmazsa düzenin olurdu bile dedi.
yaranamadım arkadaşlar anneme yaranamadım. gözüne giremedim. onu mutlu edemedim. sırf bu sebepten dolayı bağlanma problemi yaşadım. insanların beni sevmesi için öylesine vermeye alıştım ki neredeyse mutluluk pompasına döndüm. iyi biri olmayı takıntı haline getirdim. hayatını 0 bencillikle geçiren örnek biri olmaya çalıştım. her gün daha depresif daha iyi daha duygularını mantıkla kontrol etmeye çalışan ve her duygularını kontrol etmeye çalıştığında sebepsiz ağlama krizlerine giren, her defasında daha da kaçmaya çalıştık ta daha da bağlanan. sonsuz vericilikte biri oldum.
artık verecek bir şeyim kalmadı. sağlığımı kaybetmeye başladım. kişinin ruhsal olarak verecek bir şeyi kalmadığında kendini vermeye başlıyor. kendini veren adanmış biri oldum. ailesi ve çocukları için her şeyinden feragat eden adam oldum. ama olmamam gereken, her gün kendi olmaktan uzaklaşan ve sonunda kendini kaybetmiş biri oldum. o içimde yaşayan çocuk hem tüm ilişkilerimde hem de kalan tüm hayatımda beni kontrol dışı biri haline getirdi.