toplumlarda hak ve hukukun, sosyal adaletin, özgürlüğün, demokrasinin ve tabi ki; tüm bu unsurların getireceği zenginlik ve refahın bir süreci vardır.
yine toplumlarda haksızlık ve hukuksuzluğun, sosyal adaletsizliğin, despotizm ve zorbalığın hakim olduğu yasaklar ülkesi olup kaçınılmaz olarak liyakatsizlik fakirlik yoksulluk kaosun da bir süreci vardır.
bu iki süreci takip etmek, toplumun geleceği-gittiği noktayı hesap edebilmeniz için tek veri mizahtır.
evet, mizah...
hani şu gülüp eğlendiğiniz kafa bulduğunuz deşarj olduğunuz rahatladığınız şeyler.
sosyal bilimciler, toplum mühendislerinin yanı sıra iş ve finans dünyası-yatırımcılar kapitallarını-yatırımlarının gelecekte hangi değerde olacağı konusunda eşsiz veri kaynağıdır mizah.
tabi ki insan davranışlarında değişkenlikler ile ekonomik rakamlar size toplumun kültür ruh refah olarak nereye gittiğini-nelere evrildiğini gösterir ama toplumda mizahın geldiği durum en sağlıklı veridir.
dünya genelinde ülke-toplumlarda yazılı ve görsel basın, son 20 yıldır sosyal medyanın öne çıkmasıyla bu platformlarda mizah paylaşımlarının dava konuları olmasında artış, bu platformlara açılan tazminat davalarıyla yıldırmalar, mahkeme yoluyla yayınlara getirilen yasaklar, kapatılan-kapanmak zorunda kalan oluşumlar, sansür ve paylaşıma erişime yasak kararları, editoryal veya yazar, paylaşımcı vb bireysel kullanıcıların ağır hapis para cezalarına çarptırılması oranları, sürekliliği ülke ve toplumun nerelere gideceğine, nerede olduğuna dair en sağlam verilerin elde edildiği kaynaktır.
dikta rejimlerin en çok korktuğu ve çekindiği şey mizahtır.
mizah ile bir diktatör halkın gözünde palyaçoya döner.
tabi ki mizahın kaynağı, mizahın itici gücü zekadır, eğitimdir, aklı kullanma yaşananları analiz edebilme değerlendirme becerisidir.
