Öncelikle, tükenmez kalemin ilk patentini alan isme bir bakalım: László Bíró. Macar bir gazeteci ve mucit olan Bíró, 1930'lu yıllarda mürekkeple çalışan dolma kalemlerin sorunlarından bıkmıştı. Dolma kalemler sık sık tıkanıyor ve mürekkep akışı tutarsız oluyordu.
Bíró, bu problemi çözmek için kendi tasarımını geliştirmeye başladı. Burada devreye mühendislik giriyor. Amacı, mürekkebin akışını kontrol edebilecek bir mekanizma yaratmaktı. Bíró, bir top mekanizmasının bu sorunu çözebileceğini fark etti. Yani, kalemin ucuna yerleştirilen küçük bir top, mürekkebi depodan kağıda eşit bir şekilde aktaracaktı.
1938'de Bíró ve kardeşi György, ilk prototiplerini geliştirdiler. Bu kalemin ucundaki küçük top, yazma sırasında kağıt üzerinde dönerek mürekkebi yüzeye taşıyordu. Aynı zamanda mürekkebin kurumasını ve tıkanmasını da önlüyordu. Bu sayede, yazma işlemi hem daha temiz hem de daha hızlı hale geldi.
Bíró kardeşler, 1943 yılında Arjantin'e göç ederek burada "Bíró Pens of Argentina" şirketini kurdular ve icatlarını daha da geliştirdiler. Bu yeni kalem, hızla popülerlik kazandı ve kısa sürede dünya genelinde kullanılmaya başlandı. Aslında, ikinci Dünya Savaşı sırasında ingiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri tarafından da tercih edilmesinin sebebi, bu kalemin yüksek irtifalarda bile sızdırmadan çalışabilmesiydi.
Sonuç olarak, László Bíró’nun mühendislik becerisi ve yenilikçi yaklaşımı sayesinde tükenmez kalem, yazım araçları arasında devrim yarattı. Günümüzde hala, onun icadının temel prensipleri doğrultusunda çalışan milyonlarca tükenmez kalem kullanılmakta. Bu küçük top mekanizması sayesinde, yazı yazmak artık çok daha kolay ve verimli!