Türkiye Cumhuriyeti III. Selim döneminde başlayan Osmanlı modernleşme hareketinin kurumsal ve zihinsel dönüşümün en üst yapısını oluşturmaktadır. Kuruluş yapısı olarak bağımsız, kurumsal ve demokrasi, hukukun üstünlüğü gibi modern değerlere dayalı bir devlet olarak kurulmuştur. Şark kurnazı, ahlaksız, modern değer ve düşünceleri içselleştirememiş, kendisinden olmayanları dışlayan, eleştiri kültürü gelişmemiş, Batı Dünyası'nın Kurtuluş Savaşı döneminden beri kuklası olmayı kabul etmiş, gençlerin son dönemde islamiyet ten kopmasında önemli pay sahibi olan ve günümüzde sosyolojik ve siyasi olarak tükenmiş olan Siyasal islamcıların klasik yalanlarıyla bu gerçeği değiştirmesi mümkün değildir. En son büyükşehirlerdeki rant alanlarını kaybetmeleri ülkemiz için hayırlı bir gelişme olmuştur