bir yerden sonra
artık ''daha uzak'' yoktur
ne yöne adım atsan yaklaşmış olursun
çünkü kaçarken
hiçbir mesafe tatmin etmez seni
çünkü dünya
kahrolası bir yuvarlaktır
ve dönüp dururken her şey
artık kim kimin içinde
belli değildir...
bir yerden sonra
artık daha kötüsü yoktur
işte o zaman barışırsın hayatla
hani sabah sabah bir gürültü kopar
ağız dolusu küfredersin
debelendikçe yatakta
ve birkaç saat sonra mutlusundur
erken uyanmış olmaktan
ve böyle geçer hayat
ve alışırsın buna...
bir yerden sonra
artık başkası yoktur
herkes birbirine benzemeye başlar
''o'' hep farklı kalsın diye aklında.
''nereye gidiyorsun?'' diye sormazsın kimseye
zaten biliyormuş gibi davranırsın
tam da bu zamanda gideceğini.
önce zamana bok atarsın
sonra mevsime
sonra aya
sonra geceye
sonra rakıya...
gittikçe küçültürsün suçluyu
ve küçülttükçe unutursun suçu
sonra kendine atarsın boku
sonra özlemeye başlarsın
sonra kendine küfretmeye hiç suçun yokken
sonra varolmayan hatalarına üzülmeye
sonra kendini öldürmeye...
bir yerden sonra unuttuğuna inandırırsın kendini
en zayıf anında hatırlamak için
bir yerden sonra düşman olursun kendine
çünkü öyle değildir ''hayat''
çünkü milyarlarca insan vardır başka heves peşinde
çünkü milyalarca insan vardır
yıllar sonra
buruşuk bir teni sevmekten korkan
çünkü milyarlarca insan vardır
hiç pişman olmayan
kendi varlığından...
bir yerden sonra
hiçkimse anlamaz seni
çünkü hiçkimse
senin terketiğin gibi terketmez kendini
çünkü hiçkimse
''ben''i sevdiği gibi sevmez ''sen''i.