mühendislikte okuduğundan yüksek okulda okuyan arkadaşların tarafından ordinaryüs muamelesi görürsün..sınav haftası yaklaştıkça kendi derslerine yoğunlaşmaya çalışırsın, fakat yüksek okulda okuyan arkadaşlarının "benim yerime sınava gir" salvolarına maruz kalırsın..ingilizce sınavına sokmak isteyenler, matematik sınavına sokmak isteyenler vs..el çüküyle gerdeğe girmek isteyenlerin haddi hesabı yoktur yani..sonunda kabul edersin ve matematik sınavı için yüksek okulun yolunu tutarsın, artık yavuz donat olmuşsundur..yüksek adrenalin salgıarıyla sınıfa girdiğinde bütün sıraların dolu olduğunu görür ve usulca öğretmen masasına geçersin..soruları çözmeye başladığında işkillenen öğretmenden "sen kalk oradan" sözünü duyup girdiği komutu yerine getirirsin..sorular çıtır çerez cinsinden olduğundan 10 dakika sonra soruları bitirmek üzereyken hoca yanına yaklaşır ve;
+senin adın ne?
-yavuz donat hocam.
+ben seni hiç görmedim, kağıdı da bitirmişsin..(nereden bilebilirdim bizi topladıkları sınıfın bitikler topluluğu olduğunu..çift dikiş sözünü yanlış anlayıp 5. yılına gelenleri toplamışlar buraya..aslında işkillenmiştim içerde yaş ortalaması 30'un üzerindeydi)
-hocam nasıl görmezsiniz?daha geçen görüştüm sizinle, derslere gelemeyeceğimi söyledim, hani fabrikada çalışıyorum..
+peki, kimliğini çıkar!
-hocam kimlik evde kaldı..
+tamam arkadaşı tanıyor musunuz?(sınıfta ses seda yok,ulan ulan)şimdi en öndeki arkadaşınızla sınavdan sonra kayıt listesini kontrol edeceğiz..eğer yavuz donat olmadığını görüp "evet, o arkadaş yavuz donat" derse en öndeki arkadaşı, yok doğruyu söylerse yavuz donat'ı uzaklaştıracağız..
-yok hocam!
+ne?
-kimliğimi arabada unuttum, sınavdan sonra getiririm..(ulan kimliği evde unuttuğumu söylemiştim.. (bkz: sıçmak)
hoca yanımdan uzaklaşır, ben de kağıdı hemen bırakıp uzaklaşırım..ben çıkınca, mekan çorum olduğundan, içerdeki arkadaş hocanın "göbele bak heeri 10 dakikada bitirmiş amua koyum" demiş..