allah size tez gelen ölüm nasip etmesin. sürüne sürüne, yardım dilenip, kimseden karşılık alamadan, yapayalnız biçimde teslim edesiniz ruhunuzu.
sizin gibi zengin piçlerine en kötü hastalıkları, en kötü ölümleri tasallut etsin yüce rabbim.
sosyalist kardeşimin müthiş tespitleri, ekşiden:
bu kent lokantaları'ndan her ilçede bir tane var. geçen gün bir röportaj yayınlandı, içeri girmek için sıra 45 dakika sürüyormuş. 3 kap yemeği ucuza yiyebilmek için 45 dakika sırada bekleyecek insan gerçekten buna ihtiyacı olan insandır. 3 kuruş tasarruf edip sağlıklı beslenebilmek için sokakta 45 dakika bekleyecek insanlara ağzını açıp laf söyleyen ya zalimdir, ya yavşaktır. bunu geçelim.
ikincisi, siz tabii yumurtadan dün çıktığınız ve gerçek hayatla ilişkiniz sosyal medyayla kısıtlı olduğu için ezberlemiş gibi "belediyenin işi bu değil" diyorsunuz. belediyenin işi tam olarak da bu kardeşim. kendi sınırları içinde yardıma muhtaç olan insanlara maddi ya da ayni destek vermeyi ekrem imamoğlu başlatmadı. bu hep vardı. belediyelerin aş evleri vardır. iftar çadırları vardır. evsizler için bakım merkezleri vardır. yardım programları vardır. insanlara dağıttıkları market kartları vardır. vardır da vardır. çünkü belediyenin tek görevi çöpleri toplayıp sokakları yıkamak değildir. belediye, kendi sınırları içerisindeki insanların yaşam kalitesini arttırmakla da yükümlüdür. o yüzden belediye kültür sanat merkezleri var, o yüzden konserler festivaller yapılıyor.
