bursaya ilk gittiğim sene iftar yemeği için çıktığımızı düşünüyorum ama neden zafer' de alışveriş yapmadan önce bunu yaşamış olduğumu çözemiyorum. ya iki anım birbirine girdi ya da iftar saatinde baya bi önce çıkıp o gün içinde hem alışveriş yaptık hem yemek yedik. neyse işte çözemiyorum şu an...
bi rahatım bi rahat çünkü geldiğim memleket arkadan yaklaşan bir elin sadece bi dostun elinin olabaileceği şakacı bi eldir benim için, ötesini düşünemem.
zafer'in karsısında ışıklarda bekliyoruz. arkadan bir tık tık... sağıma soluma baktım, kimin yaptığını anlayamadım. yine bi tık tık... yok bulamıyorum kimin yaptığını. salak gözükmekten de korkuyorum etrafıma çaktırmadan bakmaya çalışıyorum. ı ıh yoook... sonunda amcanın biri farketti bu şaşkın halimi ' arkadakiler ' dedi. bi garip tiplerdi. sonra amca dikkatli ol çantanı yanına al diye çaktırmadan söyledi. çaktırmadan söyledi, çünkü bir bildiği varmış ama ben bir şey bilmiyordum. ben de gayet çaktırarak hızlı bir hareketle arkamda kalan çantamı yanıma aldım ve adamın dikkat et dediği tiplerden biriyle göz göze geldim. gelmez olaydım. neyse artık karşıya geçme vakti geldi. herkes karşıya geçerken arkadaki kızlardan biri tuttu kolumdan sen beni ne sandın da çantanı kaçırdın benden, napayım ben senin çantanı ha haa diye tartaklıyor beni. karşıya geçerken konuşamadım, ne diyeceğimi de bilemedim, korktum. karşıya geçtiğimizda nasılsa bırakır yoluna bakar sandım ama yook bırakmadı. artık konuşmamın vakti gelmişti. ** ben de kime kibarlık yapıyorsam artık, lütfen yanlış anladınız beni sizinle alakası yok sadece çantamı yanıma aldım gibi bi cümle saçmaladım. arkadaşlar falan yanımda ama kimsenin bir şey yaptığı yok etrafımda toparlanmaktan başka. ** belli kavga etmek istiyorlardı gereksiz kibarlığımdan onların dişine göre olmadığımı anladılar ve işaret parmaklarını sallaya sallaya bidaha gözüme gözükme diye tehditler savurup uzaklaştılar.
öyle bi korktum ki daha üstüme gelselerdi şimdi utanıyorum ama o zaman utanmaz özür diler çantamı ellerine verirdim. hatta cebimde kalanlar varsa onları da verirdim. öyle bir haldeydim. *
