sokmusum sevgililer gunune

entry4 galeri
    ?.
  1. 14 şubat...bir çoğumuz için şubat ayının sıradan bir günü. ama her yıl bize 14 şubat'ın apayrı bir anlamı olduğunu söyler dururlar. hediyeler alınırmış o gün, yemeğe çıkılır, sevgiliyle gezilir, tozulurmuş. en mütevazı olanı bile illaki bir çiçek hediye etmiliymiş sevgiliye. kural böyleymiş.

    peki nereden çıkmış bu 14 şubat? tamam, sevgililerinde bir günü olsun denilmiş olabilir. anneler, babalar günü olur da, sevgililer günü neden olmasın? tabii böyle bir gün olunca, onun bir hikayesi, efsaneside olması gerek; bulmuşlar...

    efsane şöyle; m.s. 3.yüzyılda roma imparatorluğu savaş halindedir. imparator gothicus bu dönemde evlilikleri yasaklamıştır .çünkü herkes savaştadır ama savaştan kaçanlarda var. ve bunlar evlenmek isteselerde yasaklandığı için hayallerine ulaşamazlar. imdatlarına yine aynı dönemin din adamlarından biri aziz valentine yetişir ve bu aziz, gençlere gizli gizli nikah kıyarak evlenmelerini sağlar. çok geçmeden bu gizli iş öğrenilir ve aziz valentine 14 şubat 273 günü yasağa uymadığı için öldürülür. hikaye bu. ne kadar doğru ne kadar eğri ayrı konu, ama valentine'nin öldürüldüğü iddia edilen 14 şubat gününe sevgililer gunu denmeye başlanmış.

    bugün kapitalistlerin ve onların uluslararası kurumlarının, medyanın cansiperane çabasıyla dünyanın bir çok ülkesinde 14 şubar sevgililer gunu diye kutlanır oldu.
    tabii bu işten en çok nasibini alanlar kapitalistlerdir. sevgililer günü'nü ekonomik anlamda tam bir sektöre dönüştürmüşlerdir. öldürülen papazın adını taşıyan valentino parfümleri, kolonyaları, makyaj malzemeleri, o güne has çıkarılan hediyelik eşyalar ve daha neler neler...
    işin ucunda sömürü olunca buna uygun malzemeleri değerlendirmek zor olmaz kuşkusuz. ayrıca emperyalistler böylesi günlerde sömürge ülkeleri tam bir kültürel bombardımana tutarlar. sevgiler, özlemler, hayaller bir güne sığdırılmaya çalışılır. yahut herşeyi unutun, sevin, kızın, coşun, kızın, boşverin denir.
    iç bade güzel
    sev varsa aklı şuurun
    dünya varmış yahut yokmuş
    ne umrun?
    istenen bu mudur? evet budur. aklın varsa hayatını yaşa denir .özelliklede gençliği hedefleyen bu kültürel propaganda cafelerde, diskolarda, arabesk bir yaşamda kendisini bulur. peki gerçekten gençliğimiz, insanlarımız böyle mi olmak istiyor? hayatımızı yaşayabileceğimiz bir ülkede mi yaşıyoruz? bunun için bir kaç örnek vermek yeterli olucak sanırım. bu ülkede insanlar muhalif dergi sattıkları için katlediliyor, bu ülkenin gençleri sokaklarda dövülerek gözaltına alınıyor, kimileri kurşunlanıyor. bu ülkede insanlar f tipi tabutluklara karşı çıkan bildiriler dağıttıkları için linç ediliyor, bu ülkede inançları, düşünceleri yada maddi yetersizlikleri nedeniyle insanların ellerinden öğrenim hakları alınıyor, bu ülkede parasızlıktan hastane kapılarında insanlar ölüyor, 301. madde bu ülkede değil mi? bu ülkede insanlar 'özgür vatan' dedikleri için katledilmedi mi? yani bu ülkede her inançdan, her düşünceden, her ırktan, her mezhepden insanı canından bezdiren bir işleyiş var. kimse bu acıların dışında sevgiyi tüm yoğunluğuyla yaşayamaz. yaşıyorum diyorsa, o ya tam emperyalizmin istediği gibi olmuş ya da ülkesinden, halkın acılarından bi haberdir.

    sevgililer günü emperyalizmin uydurmasıdır. sevgiye kurşun sıkanların, inanca hiç bir değer vermeyecek kadar aşağılık olanların bize böyle bir günü armağan etmeleri ne mümkün? onların gerçek sevgiyi bilip bilmedikleri de meçhuldür.'sevgili'ye yükledikleri anlam ise artık iyice yozlaşmış ve cinsellikten öte bir şey ifade etmez olmuştur.

    anadolunun aşka, sevdaya dair efsaneleri meşhurdur. sevgimiz de, düğünümüz de, ölümümüzde anadolumuzun kültürü içinde olmalı ve sadeliği ile yaşanmalı. seven her biçimiyle, her an gösterir sevgisini. sevgililer gunu ne ihtiyacı yoktur.
    4 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük