beni taraflı moderatör olarak görenler için biraz konuşayım artık diyorum,
sözlükte uzun zamandan beri varım. bu işe uludağ ile başlamadım. ilk yazarlığım ekşidedir.
şuanda ekşi sözlüğe haftada - ayda bir entry giriyorum. oranın düzenini iyi bilirim, nasıl yazılacağını, sistemini çok iyi bilirim. Populerizm sistemi içerisinde iyi bir yazar değilim, genelde bilgi içerikli girerim ama bazen ateşli siyasi tartışmalalı başlıklara entry'ler de girer(d)im.
rs ne la bir insandır, okumuştur, hayata bakışı ve vizyonu vardır. hayata bakışı tarafsız değildir. tarafsız olduğumu düşünenlere buradan şunu demek istiyorum; "sensin ot"!
rs ne la bir moderatör olarak tüm fikirlere saygısı vardır, moderatör butonlarını kullanırken tarafsızdır. olması gereken bu olduğu için değil yönetim'in ne olduğunu bilmesindendir.
uludağ sözlük kamu malı değildir. götümüze girmediği sürece her türlü fikri içerisinde barındıracaktır ve aynı zamanda yönetim işlemlerinde özgürdür. kimseye bir şey taahhüt etmemiştir, hiç bir belge altına imza atmamıştır ve sözlüğü format dahilinde boka batırmak isteyenlere söyleyeceklerini önceden hazırlamıştır.
sözlük'teki entrylerim benim için torunlarıma bırakacağım bir hatıra, hikayedir. bu yönden sözlük benim için çok önemlidir. diğer yandan hayatımı buna adamayacak, buradaki olaylara canımı sıkmayacak kadar da önemsizdir. zaten bu önemsizlik nedeniyle şuana kadarki eleştirilere bir yanıt vermek istememişimdir. hatta nick altıma "pis moderatör, kaka moderatör" deyip eğlenceye katılmışımdır. aslına bakarsanız sözlüğü ciddiye alıp silindiği için mahkemeye başvuracağını bize söyleyen yazarlar gibi bir çok örneği de gördüğümden bana çemkirenlere bıyık altından güldüm çünkü "hakkettim ben bu çaylaklığı" diyen yazar yoktur, hapisanedekilerin hepsi "kader" mahkumudur.
bıyık altından gülerken bazı yazarlar "canını sıkmaması gereken moderatör" temalı entryler girdiler nick altıma. birden sırıtışım bozuldu, sinirlendim. kendimi savunamadığımı düşünmeleri beni sinirlendirdi. çünkü savunacak bir taraf bulmadığım için savunmadım.
moderasyon dışarıdan görüldüğü gibi değil. çok zor ve çok eğlenceli. içeride (moderasyon arasında) çok güleriz, eğleniriz, tartışırız. derdim var'a "nasıl konu açarım" diye gelen bir yazara uzun uzadıya açıklama da yaparız. anne gibiyiz. üzerimizde baskı hiç ama hiç hissetmedik. yalandan çelme takılmış gibi yapıp çimlere kendini atan futbolcuyu savunan tribünlere de yalancı futbolcuya da sarı kartımızı çıkartmışızdır.
kimseye "beğenmiyorsan git!" demedik, kimseye burayı beğendirmeye çalışmadık.
Moderasyon duyurusunda "ne mutlu türküm diyene" yazdığım için pişmanlık duymayacak kadar da kişiliğim oturmuş durumdadır.
bu entry'nin konusu kendimi savunma değildir sadece aynı kısır döngü içinde dönen yazarlara biraz yardımcı olmaktır. bundan sonra da eski suskun rs ne la moduna tekrar geçeceğim. bu entry moderatör sıfatıyla yazdığım son entry'dir.
edit: "abi bıraktın mı modluğu?" gibi sorular geldi. "bu entry moderatör sıfatıyla yazdığım son entry'dir." dediğim şey artık moderatör sıfatına bürünüp girdiğim son entry'dir demek istedim. yazmaya devam edeceğim elbet.