Hafize Gaye Abla, Boğaz manzaralı otelde tatilde imiş. Vay kâmile! Bir de istanbul'un pahalılığından dem vuruyordu. Dem derken, deyim olan dem yani. Sözde kiralık ev bulamamış, annesine yerleşmişti. Hadi oradan! Esenler'de kiralık ev kıyamet gibi; oysa o kendine başını sokacak bir çatı değil saray arıyormuş. Cumhuriyet kadını değilmişsin. Cumhuriyet derken, lafın gelişi. Reis haklıymış. Kara listeye onu da yazdım. Reis kendi oturmasa bile evladı Burak'ı Menderes Mahallesi'de oturtuyor da sana ne oluyor? Hayır, sen kimsin ya! O değil de Reis yine haklı çıktı, iyi mi? iyi derken, lafın gelişi yani. Bileğimi kessen ampul rezistansı çıkar. Dik dur Reis, eğilme. Sizin kapılar yüksek zati :–).
