-) kürsü sahibi olacak, rektör olacak seviyede bir bilimadamı olsan, çalıştığın üniversitenin aidiyet ülkesinin vatandaşı diilsen, sadece "misafir doçent" olabilirsin!! Bu türkiye'de de böyledir, abdde de, fransada da, tabii ki almanyada da...profesör falan olamazsın, zamanla senden 25 yaş genç tipler senin amirlerin olur. Güzel olmaz.
Siz gerçekten çok sığ tartışıyosunuz, kusura bakmayın.
Irk, saç, kan üzerinden tartışıyosunuz, işin aslı öyle diil ki...benim okuduğum ortaokul da şebnem diye bi kız vardı, bütün okul öğretmenler hademeler de dahil hastaydı bu kıza, sarışın mavi gözlü afet bir hatundu ve özbeöz türktü bu kız!! Sarışın kürtler bile var, sarışın yeşil gözlü iranlı kadın var...buna karşın bu kesin türktür diyeceğin ismi johannes olan karakafalı özbeöz alman da var!! Johannes bana benziyo, biralamaya gittiğimizde kardeşin mi, diyolar...ağzını açıp schwäbisch almancası konuşmaya başladığında kal geliyo almanlara, vay anasını diyolar.
-) herhangi bir hukuk alanında çalışmak istersen, o ülkenin vatandaşı olacaksın. Bu böyle.
-) havacılık alanında, mesela hayatta kule de uçak trafiğini kontrol ettirmezler sana, eğer fransa da fransız, amerika da amerikalı, almanya da alman, türkiye de türk diilsen...
-) gazi yaşargil, tarihe geçmiş büyük beyin cerrahı, isviçre de ilk bunu şart koşmuşlar adama. Siz çok büyük bir adamsınız, yükselmeniz, öğrenci yetiştirmeniz lazım sizin, bunun içinde en kısa sürede isviçre uyruğuna geçmeniz lazım, demişler...
Haaa ben türküm geçmiyorum!!, diyebilirsin, ama o zaman "gazi yaşargil" olamazsın !!
Bu böyledir...haaa...döner dükkanı açabilirsin, araba tamircisi olabilirsin, fransa da da var araba tamircisi türk...hatta çok zengin bile olabilirsin. Ama mesela lufthansa da baş uçak mühendisi olamazsın...işin içine güvenlik giriyo, prestij giriyo, bilgi birikim sırrının dışarıya sızıp sızmaması giriyo...