yazarların başına gelen 3 harfli vakaları

entry52 galeri
    50.
  1. Babam polis memuru ve arada başbakanlık korumalığını saymazsak 15 sene özel harekatta doğu ve güney doğuda görev aldı. Tabi her memur, her polis çocuğu olarak siz de bu vatani görevden nemalanıyorsunuz. Bana bu gün çocukluğunun yılları olacak ama ölene kadar o yerlerde yaşayacaksın deseler bu gün kabul ederim hepsi o dönemler güzide birer memleketti ve hepsinin yeri bende bir başkadır. Bu dönemlerde bizzat yaşadığım bir olay olmadı lakin bir çok insanın yaşadıklarını dinlemişliğim var. En ilginci ise Ermeni asıllı bir komşumuzun (o dönemler bizim peder Mardin'in Savur ilçesinde görevli) yaşadığı bir olay bende baya bir merak uyandırmıştı.

    Savur ilçesinin eski polis lojmanının arkasında bir adet ceza evi bulunmakta ve lojman ile ceza evi arasında yaklaşık 20-30 merdiven kadar bir mesafe var. Ceza evinin arkasında ise kavak ağaçları ve kavak ağaçlarını geçtikten 1 km sonra ise çorak bir tepe yer almaktadır. Babamın görev yaptığı dönem içerisinde ceza evi faaliyetini yitirmiş, Mardin merkezde bir konuma taşınmıştı. Komşumuzun yaşadığı olay ise şöyle bunlar gece kavak ağaçları arasında ki küçük toprak yolda yürürken tepeden bunlara birisi ve ya birileri seslenmiş. Bunlar da ( oldukça küçük bir yer olduğu için herkes bir birin tanır) gecenin karanlığında sesden çıkaramadıkları halde bir tanıdık sanıp davete iştirak etmişler. ilk başlarda herşey olağan birşey gibi eller sıkılmış sanki eğlence var gibi oturup muhabbet etmişler. Bu esnada o yörenin şıh'ı ( şeyh de denir, bu tarz yörelerde genelde dini bir lider, bilge bir kişi olarak görür yöre halkı, saygı duyar kavgaları bitirir, aşiretleri barıştırı vs.) tepede elinde fener ile gezerken bunları görür ve dua etmeye başlar. Komşularımız ise şıh'ı görününce yanlarından kaybolan insanları görüp korku ile şıh'a sığınırlar. Şıh da olayı izah eder.
    Bu olay sonrası her gece şıh o tepede elinde feneri ile yürür ve hemen hemen ayda bir kaç vaka yaşanır. Tabi olay koca bir takım özel harekatçının ve ailelerinin yaşadığı bir yerleşkenin 1-2 km ilerisinde olunca olaydan haberi olmayan ve bir gece nöbet tutan bir memur abimiz gece o tepede fenerli birilerini tesbit ettiğini ve sesler duyduğunu telsizden anons geçince hali ile tüm bina alarm durumuna geçer. Tereddüt etmeden kavak ağaçlarının arasında terörist var diye tepeye koşmaya başlarlar. Bu esnada kavaklık arasında sesler duyan bir kaç babamın devresi uyarılara başlayınca duydukları hışırtı patırtıya dönünce ellerindeki silahları ateşlemeye başlar. Tepeye kadar birşeyler kaçar ve babamlarda o kaçan şeyleri terörist sanıp püskürtmeye çalışır,kovalarlar...
    Bir süre sonra bir noktada hareket kesilir bizimkiler mevzi alır, o esnada bir hışırtı bi abimizin üstüne usul usul o gecenin karanlığında yaklaşmaya başlayınca yorulup, sinirlenen ve artık ne olursa olsun diyen o polis abimiz kasaturası ile iyice yaklaşan o düşmanın üstüne atlayıp bıçaklamaya başlar. Sonuç olarak boğuşma sesleri vs. Derken tepeye ceza evinden intikale katılan bir grup jandarmanın varması ile sonuçlanır. Telsizden 2 kişi yanında şıh'ı aldıkları anonsu geçilir. Olayın heyecanı ve stresi sebebi ile kasaturasını çeken polis abimizden ise bir kahkaha tufanı gelir. Terörist diye kovaladıkları şey domuz sürüsü çıkar. Olayı duyan o dönemin emniyet amiri şıh ile tepede devriye atacak 2 özel harekat polisi görevlendirir.
    Bahsettiğim sene 90'lar sevgili sözlük diyeceksiniz ki be alkollü, domuz olduklarını anlamayacak kadar mı acemilerdi ? Hayır sevgili sözlük 90'larda bahsettiğim lojman tam 2 defa baskın görmüş ve sızma yaşamış bir polis karakolu imiş. O yüzden önce karakolu taşımış sonra da polis özel harekat'a lojman olarak tahsis edilmiş. Durumun farkında olan polislerde tereddüt etmeden vazifelerini yapmış...
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük