Gürtuna'nın belediye başkanlığı döneminin belirli politika alanlarına daha derinlemesine odaklanabiliriz:
Kentsel Dönüşüm ve Yoksulluk: Gürtuna döneminde istanbul'da kentsel dönüşüm projeleri başlatılmıştır. Ancak, bu projeler genellikle yoksul semtlerde yaşayan insanları etkilemiş ve evlerinden tahliyelerle sonuçlanmıştır. Yoksul kesimlerin evlerinden çıkarılması ve yerlerine uygun konutların sağlanmaması, toplumsal eşitsizlikleri artırmıştır. Ayrıca, kentsel dönüşüm projelerinin şehrin estetik görünümünü iyileştirmeye odaklanması, sosyalist bakış açısından eleştirilmiştir çünkü bu tür projeler genellikle yoksul kesimlerin çıkarlarını göz ardı etmiştir.
Sosyal Hizmetler ve Eğitim Politikaları: Gürtuna döneminde şehirde sosyal hizmetlerin ve eğitim olanaklarının geliştirilmesi için çeşitli adımlar atılmıştır. Ancak, bu politikaların yeterli olmadığı ve özellikle yoksul semtlerde yaşayanların eğitim ve sağlık hizmetlerine erişiminde hala ciddi eksiklikler olduğu belirtilmiştir. Sosyalist bakış açısından, eğitim ve sağlık gibi temel hizmetlere daha fazla yatırım yapılması ve halkın bu hizmetlere daha eşit erişim sağlanması gerektiği savunulmuştur.
Çevre Politikaları: Gürtuna döneminde istanbul'un çevresel sorunlarına çözüm bulma çabaları artmıştır. Ancak, bu politikaların genellikle şehrin üst sınıflarının çıkarlarına odaklandığı ve yoksul semtlerdeki çevresel adaletsizlikleri ele almadığı belirtilmiştir. Özellikle sanayi atıklarının ve hava kirliliğinin yoksul semtlerde yoğunlaşması, çevresel adaletsizliklerin artmasına yol açmıştır.
işçi Hakları ve Sendikalar: Gürtuna döneminde işçi hakları ve sendikal faaliyetler önemli bir konu olmuştur. Ancak, işçi sendikalarının haklarını savunma ve işçi sınıfının çıkarlarını koruma konusunda yeterli destek görmediği ve işçi haklarının ihlal edildiği eleştirilmiştir. Sosyalist bakış açısından, işçi haklarının güvence altına alınması ve işçi sendikalarının daha fazla güçlenmesi gerektiği vurgulanmıştır.
Demokrasi ve Katılımcılık: Gürtuna'nın belediye başkanlığı döneminde demokrasi ve katılımcılığın güçlendirilmesi için çeşitli adımlar atılmıştır. Ancak, sivil toplumun ve işçi sendikalarının katılımının sınırlı olduğu ve karar alma süreçlerinde halkın yeterince temsil edilmediği eleştirilmiştir. Özellikle işçi sınıfının ve emekçilerin kent yönetiminde daha etkin bir rol oynaması gerektiği savunulmuştur.
Kültürel Politikalar: Gürtuna'nın döneminde kültürel etkinliklere ve sanat projelerine daha fazla önem verilmiştir. Ancak, bu politikaların genellikle üst sınıfların kültürel taleplerine odaklandığı ve halkın gerçek ihtiyaçlarını karşılamadığı eleştirilmiştir. Özellikle işçi sınıfının kültürel hakları ve katılımı konusunda daha fazla adım atılması gerektiği belirtilmiştir.
Bu değerlendirme, Gürtuna'nın politikalarının işçi sınıfının ve ezilen kesimlerin çıkarlarına ne kadar uygun olduğunu ve kapitalist sistemin yarattığı adaletsizliklerle mücadelede ne kadar etkili olduğunu belirlemeye yardımcı olabilir.