Başkanlık sistemi üç alanda ülkeye büyük zarar vermiştir: Ülkenin kurumsal yapısını zayıflatmıştır, hukukun bağımsızlığını zayıflatmıştır ve siyasal kutuplaşmayı arttırmıştır. ayrıca ülkenin dışarıdaki imajına da büyük darbe vurmuştur. doğal olarak modern devlet kavramı ile zıtlık barındıran bu Ortadoğu tipi otoriter sistem, ekonominin de çöküşünde önemli bir etken olmuştur. bugün Türkiye dışarıdan döviz ve doğrudan yatırım bulamazken, sermaye çıkışını da önleyemiyor. geçen sene 400 milyon dolarlık tekstil yatırımının ülkeyi terk etmesi bu durumun tipik örneğini oluşturmaktadır. beyin göcünün patlaması ise bir başka önemli sorunu ortaya çıkartmıştır. bazı salaklar ise manevi değerlerin bu hükümet tarafından korunacağına inanıyor hala. aksine, dinin siyasi ve ekonomik menfaatler için kullanılması, dogmatik siyasal islam anlayışının hoşgörüsüz ve eleştirilere sert tutumu neticesinde, genç nüfuz içinde ateist,deist ve agnoist oranı %20'ye çıkmıştır ki, bu durum Anadolu islam tarihinde ciddi bir kırılma anlamına gelmektedir. bu ortadoğu tipi otoriter sistemin ekonomiye olumsuz yansıması ise önümüzdeki 3 ay içerinde daha net bir şekilde görülecektir.