şahsımın içinde bulunduğu azınlık kitlenin yapabildiğidir.
insanlar hakkındaki ilk izlenimlerim genellikle olumsuzdur ''şöyle diyor ama aslında böyle'' gibi çıkarımlarda bulunurum, eğer o insanla iteşimimie devam edeceksem önyargılarım kırılır ''demek ki yanılmışım böyle birisi değilmiş, böyle düşündüğüm için kötü birisiyim'' derim kendi kendime fakat bazen bazı insanlarla samimiyetin ilerlediğinde tam olarak ilk izlenimindeki gibi olduklarını görüyorsun, büyük hayal kırıklığı yaratıyor.
ne bileyim daha komplike ve tahmin edilmesi zor gibi gözüküyordu, ilk bir kaç dakikada oluşan izlenimin doğru çıkması neredeyse komik, kendi ağızıyla itiraf etmese inanmazdım bile.
daha açık örnek vermek gerekirse uzaktan bakıp ''bu kesin ırkçıdır'' dediğim birisi yanıma gelip insan haklarından ve ırkçılığın ne kadar kötü bir şey olduğundan bahsediyor, sonra gelip ''bu arada sırtımda gamalı haç dövmesi var ve yahudileri sevmiyorum'' diyor.
özellikle samimiyetine çok güvendiğiniz birisi olduğunu düşünün, sanırım diğer tüm insanlara önyargıyla yaklaşmaya devam edeceğim fakat bu sefer önyargılarım kırılmayacak.
hayatın yaşamaya değer olmasının sebeplerinden birisi sevdiğimiz insanlar fakat gerçekten kimseye güvenemeyeceksek herşey daha da anlamsız hale geliyor, koca dünyada tek başıma yaşıyormuş gibi hissediyorum, kalan kimsenin önemi yok.