Laiklik: Kişinin inanç ve yaşam özgürlüğünün teminat altına alınması, eleştirel ve sorgulayıcı düşüncenin toplum ve siyaset nezdinde kökleşmesi demektir. gelişmiş batı dünyası'nın temelinde mantık (eleştirel ve rasyonel düşünce) ve matematik (bilim,teknoloji) vardır. bunların temelinde ise özgür ve rasyonel düşünceyi kapsayan seküler anlayış vardır.
Şeriat: siyasi anlamda şeriat fıkıh temelinde şekillenir. fakat değişen ekonomik, toplumsal ve bilimsel gelişmeler temelinde, fıkhi yorumlar da değişime uğramaktadır. sünni islam'da mutezile (akılcı) ile şii islam dünyasında usuli (akılcı) yaklaşımlar günümüz fıkıh anlayışını oluşturan düşünce akımlarıdır ve bu düşünce akımları geleneksel islami yorumları da eleştirirler. dolayısıyla, salt asırlardır değişmeyen tek bir fıkhi yaklaşımdan söz edilemez. günümüzde birey- devlet ilişkisi, kadınların toplumsal durumu, eğitim meselesi ve ekonomik çözümler gibi ana meselelerde dahi, modern yaklaşım ve değerleri tamamen ret eden bir fıkhi yaklaşımdan söz etmek mümkün değildir. tabii fıkhı yorumlamada farklı cemaat,tarikat ve islamcı grupların islamı anlama ve algılama farklılıkları da etkili olmaktadır. islamcıların hayal ettiği gibi geleneklere bağlı bir şeri yönetimin, günümüzün değişen koşulları içinde gerçekleşmesi mümkün değildir. islamiyet'in siyasallaşması anlamına gelen şer'i (fıkhi) yönetim, islamiyet'in bizzat kendisine zarar vermektedir. çünkü şeri yönetim, siyasette etkili olan din adamlarının ve dini grupların dünya görüşleri ve ideolojik çıkarları doğrultusunda şekillenmektedir. günümüzde türkiye'de ateist ve deist oranının %20'yi bulması, iran'da sistemin toplumu dönüştürememesi siyasal islamın problemleri çözme ve uygulamaya geçirilmesi hususunda başarılı olma ihtimalinin olmadığını göstermektedir. bilginin her alanda etkili olduğu günümüz dünyasında, geleneksel islam anlayışına dayalı fıkhi yorumların ise toplum içinde devam ettirilebileceğine inanmak aşırı hayalcilik ve salaklık olur.