bu göreve gelmesi hataydı. istifa etmesi başka bir hata...
istifa ederek "ne haliniz varsa görün" dememeliydi ki; istifası (doğru ise) bu anlama gelir.
nereye geldiğini, kimlerle çalışacağını bilmiyor muydu da adeta "ne haliniz varsa görün" dedi. kalıp bu insanların yüzüne "bir kral olarak çıplaksın" diye haykırmalıydı.
burada sorun doların 1 lira olması veya 100 lira olması değil. burada sorun liyakatsiz bilgisiz eğitimsiz ve sorumsuz insanların ülkeyi getirdiği durumun bu insanların suratına haykırılmasıdır.
düşünün... öyle bir ülke ki; yaptığı 1 yıllık bütçe ilk 6 ay dolmadan %61.7 oranında revize edilmek zorunda kalıyor.
sokakta olan benim gibi cahilin anlayacağı şekilde örneklemek gerekirse; devlet ben 1 yıl boyunca şuraya şu kadar, buraya bu kadar harcama ödeme yapacağım diyor. bunun için bana gerekli olan 100 lira diyor.
ilk 6 ay dolmadan 100 lira bitiyor.
düşünün, devlet yapısı 1 yıl boyunca nereye ne kadar harcama yapacağını hesap edemiyor. yapılan hesaplamada hata payı %61.7 oluyor.
nereye ne kadar harcama yapacağını hesap edemeyen, uygulanan politikaların ekonomik yansımasını öngöremeyen, olası bir kriz sıkıntıda gerekli plan program kaynak ayırmayan, kamu idaresi bilmeyen bir yapının emrinde-altında gelip merkez bankası başkanı olmayı anlayamıyorum.
ne oldu? tek kazanç cv'ye yazılacak bir merkez bankası başkanı ilgisi olmaktan başka bir şey kazanılmadı. merkez bankası ve kamu idaresinde özellikle maliye konusunda belli bir teamüller vardı. kamuda-devlet de merkez bankasında veya hazine maliye departmanlarında görev almamış, çalışmamış, çeşitli departmanlarda şube-departman bazında başkanlık yöneticilik yapmamış, kapısının önünden geçmediği kurumlara başkan olarak atanan insanlar ve bu insanların liyakat tartışmaları malum.
böyle bir yapıya gelip merkez bankasına başkan olup sonra ne haliniz varsa görün demek yanlış üzerine yanlış yapmaktır.